Seçimdi, geçimdi akıyor hayat, toplum değişiyor, dünya dönüyor. Gaflet perde perde, insan fitneye dönüştü, kokuştu; zulüm, şirk, küfür kabardıkça kabarıyor. Firavun bozuntuları, Nemrut sürtükleri bütün dünyayı istila emelinde, mazlumlar elemden ağlıyor!
Buraya nasıl gelindi, kurtuluş nerede?
“Küre-i arzı köy şekline sokan medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır. Tadili, büyük bir himmette muhtaçtır. Ve keza, beşeriyet ruhundan dünyaya nazır pek çok menfezler açmıştır. Bunların kapatılması ancak Allah’ın lutfuna mazhar olanlara müyesser olur.” (Mesnevi Nuriye)
Teknoloji nimeti intibaha vesile olacağı yerde gafleti körüklüyor, şirki arttırıyor, küfrü ve zulmü kabartıyor; insan ruhundan uzaklaşıyor, yere çakılı kalıyor.
Büyük himmet nasıl gelir de kurtulur bu insanlar, öncesinde de kendimiz? Hizmet olmadan himmet olur mu, cüzi irade sarf olunmadan, akıl kullanılmadan olması mümkün mü?
İyiliği ve kötülüğü devletten bilmek, sebeplere tesir vermek; gaflet ve ülfet körlüğünden başka nedir? Himmet isteyecek halimiz var mı?
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyeniz” der ayet-i kerimede, başka gidecek kapı yoktur zira. Ahir zamanın ahir ümmetinin imanını muhafazası, elinde kor tutması gibi yakıcı bir zorlukla olur.
Zor varsa beraberinde kolaylık da vardır, lütufta! Ve hakikat hep konuşur, konuşan hakikattir:
“Nefis daima ıztıraplar, kalaklar içinde evhamlardan kurtulup tevekküle yanaşmıyor. Hükmü kadere razı olmuyor. Hâlbuki şemsin tulu ve gurubu muayyen ve mukadder olduğu gibi, insanın bu dünyada tulu ve gurubu ve sair mukadderat, kalem-i kader ile cephesinde yazılırdı. İsterse başını taşa vursun ki, o yazılar silinsin; fakat başı kırılır, yazılara bir şey olmaz ha!..
Ve illa muhakkak bilsin ki; semavat ve arzın haricine kaçıp kurtulamayan insan, Halık- Külli Şey’in rububiyyetine muhabbetle rıza-dade olmalıdır.”
Hakikat arayanlara açık kapılar hep vardır, hikmet kapanmayan menfez, rahmet tükenmeyen ümittir. Ahir zaman ümmetine sahabe gibi hürmet ve himmet vardır, onun için sahabe yolundan ayrılmamak seçimden ve geçimden önemlidir, seçime geçime sahabenin baktığı gibi bakmalıdır.
Zaman aynı zaman akıyor, cahiliye devri modern zamanlarda yine yaşanıyor, saf tevhid ehli yine az, şükredenler de öyle.
Ne yapmalı?
Gavur adetlerinden uzaklaşıp sahabe mesleğine yaklaşmalı, tevekkül ehlinden olmalı; zahiren de batınen de!