Rahmetli Hüseyin Bey (Selim Gündüzalp) kardeşimle kırk yıldan beri tanışıyor ve otuz üç yıldan beridir de Zafer’e her ay bir yazı göndermekle yakın alakamı devam ettiriyorum. Kendisi kaderin her şeyini güzel gördüğünden olacak, İlâhî takdirle soyadı da Şengörür olmuştu.
Şevk ve gayret kaynağıydı. Son asrın iman-küfür mücadelesinin basın ve yayın sahasında büyük hizmetler gören Zafer Dergisi’nin kurucusu ve başyazarıydı.
Bir ay kadar önce Adapazarı’na gittiğimizde, gözlerinden hiç eksik olmayan o gayret ve şevk saçan bakışlarıyla bizi karşıladı ve Zafer’in daha da ileri gitmesi konusunda yol arkadaşlarımızdan Yusuf Yalçın kardeşimizle uzunca bir görüşme yaptılar. Bayramı müteakip İstanbul’a gidecek ve konuya son noktayı koyacaklardı.
Ölümünden kısa süre önce Yusuf kardeşimizi heyecanla arıyor ve “haftaya İstanbul’a geliyoruz” diyor ve sanki öleceğini de haber almış gibi, “Vasiyetim olsun size. Zafer e-dergi olarak lütfen devam etsin” diye ekliyor.
Dava aşkından ve hizmet heyecanından dünyaya bakmaya vakit bulamayan, “Lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikrediniz” hadîs-i şerîfini hayatına ve yazılarına kemaliyle yansıtan bu çok değerli kardeşimi rahmetle anıyorum.
Her bayram ve kandilde içime ferahlık veren o tatlı telefon görüşmelerimizin hasretini daima çekeceğim.
Allah kendisinden ebediyen razı olsun, manevî makamını daima terakki ve teâli ettirsin.