Ali Said Çalışkan, Üstad Bediüzzaman'ın "Çalışkanlar Hânedanı" iltifatına mazhar olmuş mümtaz bir âileye mensub olma liyâkatini taşıyan gayretli, kibar, sözü dinlenir bir Nur Talebesiydi. Emr-i Hak vâki olmuş ve bu güzel insan dünya defterini kapatıp ebedî âleme geçmiş. Sonsuz rahmet ve mağfiret diliyorum. Geride kalanlarına Mevla sabırlar ihsan etsin.
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin mücadele ve düşünce hayatını kaleme almakla meşgul olduğum "Kutub Yıldızı Romanı" çalışmalarında desteğini görüyordum. Üstad'ın Çalışkanlar Hanedanı ile iç içe geçen hayat merhalesini kaleme alma sırası geldiğinde o bölümü âdeta birlikte yazacaktık.
Nitekim birkaç ay önceki bir Eskişehir seyahatimde onun rehberliğinde Emirdağ'a gitmiştik. Üstad'ın evi, Çalışkanlar ve diğer Nur Talebelerinden geride kalan hâtıra köşelerini tek tek gezdirip, tatlı tatlı hatıralarını anlatmıştı.
Sonra öncesinden hazırlattığı "Emirdağ Güveci"ni ikram etmiş, güzel bir gün yaşamamıza zemin hazırlamıştı.
Vefat haberi geldiğinde devam etmekte olan bir seyahatte idim. Bugün defnedilecek olan aziz naaşı başında dua okuma, tabutuna omuz verme, üstüne bir avuç toprak serpme imkânına sahib değilim. Mahzun ve müteessirim.
Eskişehir ziyaret ve seyahatlerimde gözlerim onu arardı, mecliste yoksa eksikliğini hissederdim. İlerleyen yaşına rağmen dökülmeyen simsiyah ve gür saçları, aydınlık çehresi, dimdik duran uzun bedeni ile her kalabalığın göze çarpanlarındandı.
Üstad'ın hayatında derin izler bırakan, yaşadığı zulmün yaralarını sarmaya çalışan, hâmilik yapan bu fedâkar âilenin hikâyesini birlikte yazma düşüncemiz maalesef mümkün olmadı. Âilenin diğer ferdleri ile bu hizmeti ifâ edebileceğimizi ümid ediyorum. Onun muazzez ruhu da inşaallah bu şekilde sürur bulur.
Ali Said Çalışkan Ağabey, benim için yerini başkası ile dolduramayacağım büyük bir kayıbdır. Takdir-i İlâhî konuşunca bize sadece tevekkülle susmak kalıyor.
Yerin Cennet-i Firdevs, en yakın komşuların Hazteri Resulullah, sahabeleri ve Üstad Bediüzzaman olsun âğabey. Hiç, ama hiç unutulmayacaksın.