Ateş yakar, içine atlarsan yanarsın. İbrahim'i yakmayışından teselli arama! Sen İbrahim değilsin, o rol sende değil. Her hükmün istisnası vardır. İstisnadır İbrahim...
Yüzme bilmiyorsan suya dalma, boğulursun. Yunus'un boğulmayışından teselli arama. Sen Yunus değilsin!
Fıtrat yalan söylemez: Yılan zehirler, arı bal yapar, kar dondurur... Fıtrata hükmedecek gücün yoksa fıtrata karşı yürümeyeceksin. İbrahim değilsen ateşe atlamayacaksın, Yunus değilsen suya girmeyeceksin.
Deprem yıkar, tarih boyunca yıkmıştır. Bu da şaşmaz bir fıtrattır; ateşin yakması, suyun boğması gibi bir fıtrat.
Yıkılmak istemiyorsan, fayın üstüne yerleşmeyeceksin. Başı bulutlara değen çürük binalar gibi, derme çatma kulübeler de yapmayacaksın.
Fayın üstüne yerleşiyorsan, depremin yıkacağı şuurunda olacaksın. Binaların yüksek olmayacak, sadece kıyametin harâb edebileceği dayanıklılıkta yapacaksın binanı. Zeminini doğru seçecek, temelini doğru atacaksın. Demirinden, çimentosundan çalmayacaksın.
Aksini yaptığında nelerin olabileceğini unutmayacaksın. Tarihin tecrübelerinden ders alacaksın. Olabilecekleri unutur, tarihten ders çıkarmazsan, olduğunda çöküp ağlamayacak, başkasını suçlamayacaksın. Kusuru kendinde arayacaksın, kendini suçlayacaksın.
Kendini suçlamaz, kendini kusurlu bulmazsan ilk fırsatta aynı şeyleri tekrar yapacak, tekrar yaşayacaksın.
Bediüzzaman Hazretleri, "Musibetzede teselli ister!" diyor. Haklı... Teselliye de, şefkat ve merhamete de ihtiyacımız var. Hem de hakkımız var. Canlarımızı kaybettik, mallarımız zayi oldu. Belki çoğumuz masumduk...
Şübhesiz Allah zulmetmez, kullarının düşmanı değildir. Ölenlerimizin kısa dünyevî hayatlarına manevî şehidlik makamıyla ebedî bir hayatı mükâfat olarak vereceğini, Resul-i Ekrem (A.S.V.) müjdeliyor. Bu müjdeye her hayat bin defa feda edilse yine zarar değildir.
Zayi olan mallarımız sadaka hükmünde olup ebedî hayatımızın baki malları, bâki zenginlikleri oldular.
Çektiğimiz acı, eziyet ve üzüntüler ise ya dünyada temizlenmektir ki, Cehennemle temizlenmenin yanında çok ucuz düşer. İnşaallah günah ve kusurlarımızdan temizlendik, intibahla büyük bir kazanç elde ederiz.
Ya da bir imtihandır ki, bizlere hayatımızın geri kalan kısmında Allah'a hakkıyla kul olmanın kapılarını açtı. Bu kıyamet numunesi felâketten ders çıkarmayıp kötülükte ısrar edenlerin yeri ise Cehennemdir. Bırakınız dünyada acı, ahirette de azab çeksinler.
Bundan sonrasına gelince: İnsan olacağız, insan...