Diyorlar ki:
"Bediüzzaman Mehdi değil!"
Peki:
"Hanginiz veya kim?"
Bu suale açıktan, dürüstçe, mertçe cevab vermek yerine kem küm ediyorlar. Oysa bu makamın sadece Türkiye'de bile yüzlerce namzedi var; otuzundan seksenine kadar Mehdilik rüyası gören bir alay mürekkeb yalamış. Bazıları hızını alamayıp Mehdilikle birlikte Mesihliği de yedeğine alıyor.
Hususî mahfillerinde çok da ürkek ve çekingen değiller. Göğüslerine vurarak Mehdi olduklarını söylemeseler de bir yığın hadis ve rivayetle kendi şahıslarına delil devşirmekle ömür tüketiyorlar.
Aralarında cesur veya budala olanların bir kısmı işi aleniyete döküp maskaralaşıyor. İster istemez sahneden düşüyorlar tabiî.
Çoğunu tanıyor veya biliyorum! Hiçbirisinin mânevî kameti Bediüzzaman'ın topuğunu aşmaz. Alayını susuz çeşmeye götürüp tek damla su içirtmeden getiririm ama hepsinin de iddiası Bediüzzaman'dan daha büyük olmak.
İşin garibi, cünûnla başları dertte bu zevatın çoğunun etrafında kendilerinden daha mecnun bindirilmiş kıtaların teşekkül etmiş olması. Nurla kirin birlikte aktığı sosyal medya mecralarında yapılan her arzın müşterisi de oluyor maalesef. Bu Mehdi namzedlerinin hiçbirisi de büsbütün yalnızları oynamıyor. İnananı, alkışlayanı var hepsinin de.
Bu zevata bir tavsiyem var: Bediüzzaman, Mehdilik iddiasında aşmanız gereken büyük eşiktir, aşabilecek misiniz? Aşabiliyor musunuz? Maskaralaşmak istiyorsanız sahne sizin. Değilse zayıf aklınızı başınıza devşiriniz. Çoğunuzdan Mehdi değil, kaz çobanı bile olmaz.