Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebesi Ahmet Hüsrev Altınbaşak ağabey sohbetlerinde bilhassa içinde yaşadığımız âhirzaman fitnelerinden sakınmanın ehemmiyetinden bahsederdi. Bir talebesi bu mevzu ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatmaktadır:
FAİZCİLİK ÂHİRZAMANDA O KADAR İLERLER Kİ
“Hüsrev Efendi sohbetlerinde âhirzaman fitnelerinden bahisle; ‘O zamanda imanını korumak avucun içinde ateşten bir kor parçası tutmak gibi zordur’ hadisini nakleder ve ‘Faizcilik âhirzamanda o kadar ilerler ki, hiç girmeyen eve rüzgârın tozu soktuğu gibi girer! Öyle bir zamanın içindeyiz ki, hiç haram yememek için tarlası ana babasından miras kalacak, kendisi ekecek, kendisi biçecek, kendisi öğütecek, kendisi pişirip, kendisi yiyecek. Bir de kuyu kazacak, suyunu oradan içecek’ derdi.
‘HELAL TARAFINA BİSMİLLAH’
Bu zamanda haramın helale eski zamana nisbetle çok fazla karışması ve tamamen helal lokma bulmanın neredeyse imkânsız hâle gelmesi sebebiyle talebelerine, “Kardeşlerim yemeğe başlarken ‘Helal tarafına Bismillah’ diyerek başlayın, böylece harama besmele çekmemiş olursunuz!” diyerek onlara helal lokma yemek noktasında büyük bir hassasiyeti telkin ederdi.
PARANIN MÂNEN ARINACAĞI RAHMET-İ İLÂHİYEDEN ÜMİD OLUNUR
Yine devletten maaş alan talebelerine, “Bu maaşların içinde helal ve haram tamamen karışmış durumdadır. Eğer bir kardeşine samimi bir niyetle maaşınızı hediye ederseniz ve o da size aynı samimiyetle geri hediye ederse o paranın mânen arınacağı rahmet-i ilâhiyeden ümid olunur” der ve böyle yapmalarını tavsiye ederdi.
İNSAN BİR LOKMA HARAM YEDİĞİ ZAMAN
Helal rızık hususunda Resulullah Efendimizin (asm) “İnsanda bir et parçası vardır; o iyi olursa bütün vücut iyi olur, o bozulursa bütün vücut bozulur” mealindeki hadislerini sık sık zikrederdi. “İnsan bir lokma haram yediği zaman kana karışır ve kalp vasıtası ile bütün vücuda yayılır, kalbe de sirayet eder, bütün vücut mahvolur” derdi.