Hüzünlü yıllar

Mahir DUMAN

Son senelerde daha fazla acılar yaşadık, yaşıyoruz. Salgın, yangın, sel, kuraklık… "El ceza ü min cinsil amel” (ceza amelin cinsindendir) kaidesince ilahi tedibin tecellisine muhatap olduk. Başımıza gelen musibetler, yaptığımız hatalar, işlediğimiz günahlar türünden oldu.

Konuyu biraz açalım. Mesela namazdaki ihmalimizin cezası, bu günahımıza uygun gelir. Mal sevgisinden dolayı zekâtı ihmal edersek, ceza olarak yokluk belası çekeriz. Oruç tutmada gevşekliğimizin karşılığı açlık ve kıtlık şeklinde gelebilir. Medreselerimizin, kardeşlerimizin kıymetini tam derk edemedik, camilerimizin değerini hakkıyla anlayamadık, akrabalarla bağlarımızı gevşettik… Rabbimiz de araya perdeler koydu. Safları seyrek tutmak, en yakınlarımızın cenazesine katılamamak gibi yaptırımlara maruz kaldık. O’ndan bu nimetlerin kıymetini tam olarak anlamayı, ardından da mucibince amel etmeyi istiyoruz. Layık olmasak da…

Kısacası suç ile ceza arasında derin bir münasebet vardır. Bu mesele “Rüyada Bir Hitabe”de harika bir şekilde izah edilmiştir.

“…Zira, yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tembellik ettik; beş sene yirmi dört saat talim, meşakkat, tahrikle bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık; kefâreten beş sene oruç tutturdu. Ondan, kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekât istedi. Buhl ettik, zulmettik, O da bizden müterakim zekâtı aldı.”

Üstadımız, ecdadımızın savaşlarda çektiği meşakkatleri kulluktaki zaafa bağlamakta, devamında ise savaş meydanlarında ölenlerin de şahadet mertebesine ulaşarak mükâfatlandırıldıklarını beyan etmektedir.   

Şurası unutulmamalıdır: Allah, kullarına zulmetmez. Filmin başında gördüğümüz bir haksızlık, bizi üzer. Ancak filmin sununda o zulmü yapan cezasını, haksızlığa uğrayan da mükâfatını görür. Bu dünya hayatındaki, filmindeki karanlık noktalar, ahirette tam olarak vuzuha kavuşacaktır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak, herkes yaptığının karşılığını görecektir. İlahi adaletin tam tecellisi bir gün muhakkak görülecektir. Kur’an-ı Kerim bunu şöyle ifade eder:

“Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.” (Zilzâl, 7-8)

Bu manayı Rasûlullah (asm) da şöyle ifade eder:

“Gerçek şudur ki kâfir bir iyilik yaptığı zaman, onun karşılığında kendisine dünyalık bir nimet verilir. Mü’mine gelince, Allah onun iyiliklerini ahirete saklar, dünyada da yaptığı kulluğa göre ona rızık verir.” (Müslim)

Bir başka Hadisinde Efendimiz mü’minlere müjdeler verir:

“Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır. Onun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe, nimete kavuşursa şükreder ve bu, onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa, musibete uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.” (Müslim)

Ahir zaman Müslümanları olarak çok günahkâr olduğumuz aşikâr. Günahta ısrar etmemek, hataları itiraf etmek, pişmanlık tek çıkar yoldur. Bunları samimiyetle, ihlâsla yapmak gerekiyor. Şu kıssayı çok sıcak bulurum:

Bayezid-i Bistâmi Hazretleri akıl hastanesinin önünden geçerken, bir hekimin havanda dövdüğü nebatlardan ilaç yapmaya çalıştığını görmüş, ardından da şöyle sormuştu:

- Çok günahkârım. Bu hastalığın da ilacı var mı?

Konuşmaları pencereden dinleyen bir hasta, doktorun cevap vermesini beklemeden şöyle seslenmiş:

- Tövbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır. Kalp havanında döv. İnsaf eleğinden geçir, gözyaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir ve sabah akşam bol bol ye. Göreceksin, hastalığından eser kalmayacak.

Bistâmi Hazretleri’nin gözleri dolmuş:

- Ya Rabbi, demiş. Meğer şu dünya hastanesinde ne tabipler varmış...

Sözün özü: Eğer musibetlere maruz kalmışsak yapılacak iş bellidir. Gün, af dileme; tövbe etme günüdür. Yâ Rabbi, bize merhamet eyle! Rızana uygun ameller yapmayı nasip et!.. Amin, amin…

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.