Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER-Şanlıurfa'da düzenlenen 1. Hz. İbrahim ve Dostluk sempozyumu, değerlendirme ve ve sonuç sempozyumu ile sona erdi. Prof. Dr. Gürbüz Aksoy'un yönettiği panelde Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Prof. Dr. Recep Yaparel, Mehmet Ali Bulut ve Safa Mürsel konuşmacı olarak katıldı.
Yapılan değerlendirmelerden notlar şöyle:
HZ. İBRAHİM'İN BEREKETİ, BEDİÜZZAMAN'IN NURLU YOLU DİRENMEMİZİ SAĞLAYACAK
Prof. Dr. Mazhar Bağlı:
Modernitenin olumsuzluklarına direnmemizi sağlayacak entrümanlarımız var. Biri dostluk diğeri de inanacımızdır. Bunları bıraktığımız zaman modernitenin konu mankeni olmaktan, savrulmaktan kurtulamayız.
İslamı seçenlerin büyük çoğunluğu kılıçla değil müslümanların ahlakından etkilenerek Müslüman olmşlardır. Kılıçla fetihte bile daha önce giden öncü müslümanların çalışmaları vardır. Dostluğumuz kapitalizme karşı da direnen en önemli özelliklerimizidendir. Hz. İbrahim'in bereketi, Bediüzzaman'ın nurlu yolu direnmemizi sağlayacak.
BİREY KUR'ANLA MUHATAP OLANDIR
Prof. Dr. Recep Yaparel:
Katıksız iman remizdğir, semboldür. Hz. İbrahim'im dostluk tanımı arkadaşlıktan öte hiç bir menfaatin olmadığı ilişki biçimidir. Hasbi bir ilişkidir. Mümin sadece Müslümanların değil diğer insanların da hatta kuşlar, taşlar diğer mahlukatın da ondan emin olmasıdır. Havayı, suyu kirletmeyecek. Aksi durumda ekolojik problemler ortaya çıkmaktadır. Birey Kur'anla muhatap olandır. Hz. İbrahim (as) bireydi. Babasının dinine inanmadı, bütün insanları elinin tersiyle itme cesareti gösterebilmiştir. Bu bireydir. Şahısçılık, bencilliği karıştırmamak lazım. O ayrı.
Bediüzzaman'ın şu ifadesi çok önemli: "İman, bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını tesis eder. Küfür ise, bürudet gibi, bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebî nazarıyla baktırır. Bunun içindir ki, mü’minin ruhunda adâvet, kin, vahşet yoktur. En büyük bir düşmanıyla bir nevi kardeşliği vardır. Kâfirin ruhunda hırs, adâvet olduğu gibi, nefsini iltizam ve nefsine itimadı vardır. Bu sırra binaendir ki, dünya hayatında bazan galebe kâfirlerde olur. Ve keza, kâfir, dünyada hasenatının mükâfatını filcümle görür. Mü’min ise, seyyiatının cezasını görür."
HZ. İBRAHİM KÖK, HZ. MUHAMMED (ASM) MEYVEDİR
Mehmet Ali Bulut:
Son zamanlarda Kur'an dışında kaynak yok diyenler artıyor. Bunun arkasında aşırı akılcılık var. Hz. İbrahim (as) Hz. Muhammed'i (asm) daha iyi anlamamıza bir basamaktır. Hz. İbrahim kök, Hz. Muhammed (asm) meyvedir.
Hz. İbrahim ile Bediüzzaman'ın mücadele biçimi birbirine çok benzemektedir. Hz. İbrahim de tevhid hakikatini önce yıldız, ay ve güneş gibi mahlukata bakarak "batın gidenleri sevmem" demiştir. Bediüzzaman da Allah'ı buluttan, yıldızdan, zerrelerden, kainattan sormuştur. Önmüzde imana engel olabilecek her şeyi sorgulayarak ortadan kaldırmıştır. Tıpkı Hz. İbrahim gibi imanı tahkikiye gitmiştir.
DOSTLUK, YARDIMLAŞMA, ŞEFKAT RİSALE-İ NUR'UN HER YERİNDE GÖZÜMÜZE BAKMAKTA
Safa Mürsel:
30 yıldır bu camia içindeyim. Artık tebliğler,i konuşmalara savunmadan ziyade bir iddiayı ortaya koymaktadır. Birbiri ardına güzel gelişmeler oluyor. Günümüz insanı çıkış ve çözüm bekliyor. Himmete muhtaç. Dostluk, yardımlaşma, şefkat Risale-i Nur'un her yerinde gözümüze bakmaktadır.