Sofralarında yemek yiyor; onlardan kız alınmasına müsaade ediyordu. Cenazelerine saygı duyuyor, onları öncelikle Allah'ın yarattığı bir insan olarak değerlendiriyordu.
İnsanların sınıflandırılmasına karşı çıkan Rasulullah (asm), toplumda insanları cinslerine, renklerine, dillerine ve mali konumlarına göre ayırmamış, herkesi eşit telakki etmiş, bunun sonucu olarak sahabeleri arasında hiçbir fark gözetmemiştir. Onun (asm) şefkati din, dil, ırk, renk, cinsiyet farkı gözetmeksizin evrensel bir boyuttaydı. Tek başına başlayıp sonra da kitleleri peşinden sürüklediği davasında Onun (asm) izlediği yol, herkese karşı hoşgörülü, merhametli ve alçakgönüllü olmaktı.
Nitekim bir gün bir Yahudinin cenazesini götürüyorlardı, mescidin önünden geçerken cenazeyi gören Hz. Peygamber (asm) ayağa kalktı. Sahabeden biri, “O Yahudidir...” dediğinde, Hz. Peygamber (asm), “Ama insan değil mi?” demiş ve insanlara olan saygısını bir kez daha göstermişti ümmetine.
Sorularla İslamiyet