Dursun Kabaktepe'nin haberi:
‘İçimizdeki Gladio ile Yüzleşmek’ kitabı ile gündem oluşturan Abdülkadir Selvi, Türkiye’nin içinde bulunduğu çalkantılı duruma ışık tuttu. Selvi, Ergenekon’la yüzleşmeye başladığımız Gladio’nun bir İngiliz projesi olduğunu ve bu fikrin mimarının da İngiltere Başbakanı Winston Churchill olduğunu belirtti. II. Dünya Savaşı’nda dünya düzeninin değişmeye başladığını gören İngiltere’nin dünya liderliğini ABD’ye kontrollü olarak devretmeye başladığını söyleyen Abdülkadir Selvi, ‘İngiltere dünya liderliğini ABD’ye devrederken kontrolü kaybetmemek için ABD ile paralel devletler kurdu. Bunun bilinen adı Gladio’dur. İngiliz ve ABD ortak projesidir. Bunları CIA yönetiyordu. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa devletlerinde kontrolü sağlamak için kurulan gizli yapılanmadır.’ dedi.
ABD’DE KONTGERİLLA EĞİTİMİ ALAN 14 SUBAY DARBE YAPTI
Türkiye’nin de II. Dünya Savaşı sırasında zor şartlarda bulunduğunu ifade eden Selvi, ‘ABD ve İngiltere bu savaşta Türkiye’yi kendi saflarına çekmek istiyorlardı. Biz biraz oylama taktiği ile tarafsız durduk. Ama savaşın sonuna doğru ABD, İngiltere ittifakını seçtik. Bundan sonraki süreçte ABD’nin istekleri bizi Ergenekon’a hazırladı’ diye konuştu. Selvi, 1947’den 27 Mayıs 1960 darbesine giden süreci şöyle açıkladı: ‘Türkiye 1947’de Gizli Devletler Örgütü’ne bağlandı. Genelkurmay Başkanı Salih Omurtak 1947’de ABD’ye gitti. Oraya gittiğinde TSK’dan kontrgerilla eğitimi alması için 16 subay istendi. İlginç olanı şudur ki; bu 16 subayın 14’ü 27 Mayıs 1960 darbesini gerçekleştirmiştir. Ve bizim şunda Ergenekon dediğimiz yapılanma ise 27 Mayıs’tan sonra geliyor. Seçilmişleri kontrol altında tutacak birimler oluşturuluyor. 1960 darbesinden sonra TSK içinde ciddi bir tavsiye yapılıyor. Yeniden dizayn ediliyor. Bu yapının içinde bulunanların parasını ise ABD’de ödüyordu.’
ECEVİT: ÖNÜMÜZE KOCA DUVAR ÇIKTI. O DUVAR GLADİO’DUR
Yeni Şafak gazetesi Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, Nur İlim ve Kültür Vakfı’nın, Nesil Yayınları Av. Bekir Berk Toplantı Salonu’nda yaptığı konuşmasında, ‘Gladio demek Batı dünyasında tek bir kurşun sıkmadan, silahlı kuvvetleri, sağ ve sol örgütleri kullanarak kendi istediklerini yerine getirmektir. Ama bizim için Sivas olayları, Maraş olayları, 27 Mayıs 1960 darbesi, 12 Eylül 1980 darbesi, Menderes ve binlerce ölen insan demek.’
Türkiye’de bu kadar çalkantılı süreçlerin yaşanmasında halkın da tepkisizliğinden kaynaklandığını söyleyen Abdülkadir Selvi, şu uyarıları yaptı: Bizde bir 27 Mayıs var ama ona karşı mücadele için 28 Mayıs yok. Bizde bir 12 Eylül var ama ona karşı direniş için bir 13 Eylül yok. Bizde bir 28 Şubat var ama ona karşı mücadele yok. Ama ilk kez bu sitem Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan e-muhtıraya karşı verilen cevap ile karşı duruş sağlanmıştır. Türkiye’nin ezberi bozularak mücadelenin yolu açılmıştır.’
ERGENEKON’U YÖNETECEK SAVCI BULUNAMIYORDU
Ergenekon süreci başlamadan önce Ankara’da yaşanan olaylar hakkında da bilgi veren Selvi, Türkiye’nin yargı konusunda geldiği noktayı şu ifadelerle anlattı: ‘Ankara’da Sauna, Atabeyler ve Vatansever Çetesi’ne yönelik operasyonlar yapıldı. Asıl büyük yapılanmanın İstanbul’da olduğu anlaşılmasına rağmen bunları yönetecek savcı bulunamıyordu. Bu konularda dava açan savcılar hemen görevden alınıyor veya başka bir davaya veriliyordu. Bugün savcıların sadece görevden alınması ile yetinilen süreç Ergenekon’dan önce olsaydı Ferhat Sarıkaya gibi meslekten ihraç edilirdi. Ama şimdi bunu yapamıyorlar.’
HAKKIMDA 27 DAVA AÇILDI, 80 SORUŞTURMA GEÇİRDİM
Yazmış olduğu İçimizdeki Galadio ile Yüzleşmek kitabından sonra hakkında 27 dava açılan ve 80 soruşturma geçiren Abdülkadir Selvi, son olarak şunları söyledi: Şimdi bu kitabın toplatılması konusunda da hakkımda bir dava açıldı. Ayda iki gün adliyeye gidiyorum. Bir bedel ödemeden bunlar yapılamıyor. Bu konuda da sonuna kadar mücadelem sürüyor.’
Moral Haber