Romantik İslâmcı kesimin istismar ettiği mübarek zâtlardan bazıları şunlardır:
-Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz ve Hz. Âişe (r. anha) Vâlidemiz
-Hz. Yusuf (as) Peygamberimiz ve Züleyha
-Hz. Ali (ra) Efendimiz ve Hz. Fatıma (r. anha) Vâlidemiz
-Hz. Ebû As (ra) ve Hz. Zeyneb (r. anha) Vâlidemiz ve daha nicesi vardır.
Hz. Peygamber (asm) ve Hz. Âişe (r. anha) Vâlidemiz arasında geçtiği söylenen "Seni kördüğüm gibi seviyorum" rivâyeti sahîh değildir.
İbn Hacer’in bildirdiğine göre, Darekutnî, bu rivayeti “Garaibu Malik” adlı eserde zikredildiğini ve bunun bâtıl/uydurma olduğunu belirtmiştir. (bk.İbn Hacer, Lisanu’l-mizan\ Beyrut,1390/1971- 1/242)
Bâtıl/uydurma bir sözü anlatmak da paylaşmak da vebâldir.
Mânâsı sahîh olması, bir sözü hadîs yapmaz. Bu ince çizgiye dikkat etmek gerekir.
Romantik İslâmcı kesimin tesiri ile yapılan bir tabloda şu yazıyor; "Şimdi ben Yusuf. Tut ki, Mısır'a azizim, efendiyim. Koynumdaki künyede vasfım yazılı: Züleyha'ya Köleyim!"
Romantik İslâmcılık adı altında tüm mukaddes değerlerimiz istismar edilip, kudsî değerlerimiz tahrif edilmektedir. Bir peygamber hakkında ve O'nun ağzından bunları söylemek ağır bir vebâldir.
Romantik İslâmcılık edebiyatı yaparken; dindarlık, namaz, hafızlık, takke, sarık, şal, sakal, başörtüsü, abdest, secde, câmi ve medrese vb İslâmî kelime ve kavramlar da istismar edilmektedir. Bu istismara karşı şuurlu ve bilinçli her Müslümanın karşı bir duruş sergilemesi elzemdir.
Doğrudan isimlerini söyleyerek onları reklâm etmek yerine, kitaplarında en çok kullandıkları kelimeleri belirtmekte fayda vardır. Nitekim;
"اَلْقَطْرَةُ تَدُلُّ عَلَى الْبَحْرِ" (Şualar, s. 720)
Yani; "Bir katre/damla su denize delâlet/işaret eder."
Kitaplarında en çok kullandıkları kelimelerin bir kısmı şunlardır; Elif, vav, çay, eyvallah, fesleğen, aşk, gözyaşı, vb.
Elhâsıl: Romantik İslâmcılık, nefsanî heveslere İslâmî kılıf bulma çabasıdır. İslâm dinini kılıf olarak kullanmaktır ve bu sûrette vicdan rahatlatma çabasıdır. Bu kısa yazı serimizde gayemiz; "nehy-i ani'l-münker" vazifesini îfa etmek ve insanları onlara karşı uyarmaktır. Yapılması gereken; bilinçli ve şuurlu olmak, onlara prim vermemek ve doğrudan doğruya sahîh kitaplar okuyarak kendimizi terakkî ettirmektir. Kur'ân-ı Kerîm, Sahîh Sünnet ve bu asırda bu iki kaynağımızın tefsir, şerh ve açıklaması olan Risale-i Nurlar'ı okumak; dâvâ ve gayemiz için canla başla çalışmaktır. Cenâb-ı Hak bu "İçtimâî Fecaat" olan "Romantik İslâmcılık"tan cümlemizi muhafaza eylesin. Âmîn.