Hakk’a hizmet edenler, kulak verin sözüme:
Ameller ve emekler gitmesin sonra güme!
Dünyâ aldatıcıdır; hîleleri pek çoktur:
On tokat vurur, gör ki, bir habbecik üzüme…
Bütün himmetimizi hizmete hasredelim;
Hedefimiz ukbâdır, şaşırmadan gidelim.
Nefse pay çıkarırsak, sermâyemizi ister;
İflâs ettirir bizi: netîcesi çok elîm…
Nebî (sas) gibi yaşamak, sahâbe gibi ölmek,
İnançlı kişilere olmalı gàye, örnek!
Kılavuzu kargaysa, insan temiz kalır mı?
Dünyâ leş, nefis karga; uzak durmak çâre, tek…
Mü’mine düşen görev: kalben terk, kesben değil!
Fıtrata uygun gayret ibâdettir, bunu bil…
Tenbelliği tevekkül sananlar yanlış yolda;
El işde, gönül Hakk’ta, zikirde olmalı dil…
En ileri giderek ilim, fen ve san’atta,
Yetişmeli dünyâya, geçmeliyiz biz hattâ…
İslâm’ı yüceltmeye maddeten gayret gerek!
Galebe ilimledir bu gün olan cihâtta…
Câmi’, dergâh, medrese.. süsle – püsle dolmasın!
Aslî işinden kopup çiçek gibi solmasın:
Mekânların şerefi haşmet değil, insandır;
Asr-ı Saâdet bize neden misâl olmasın?
Tasarrufa riâyet en çok bizlere düşer:
Hayırda isrâf yoktur; fakat isrâf olur şer!
Yatırımı insana yapmak vazîfemizdir;
Mü’mine emânettir bütün ebnâ-yı beşer…