Nurettin Huyut'un haberi - RisaleHaber
Bitlis İmam Hatip Lisesi Müdürü Musa Turşak
Meslek Liselerinin Sınav katsayısına yönelik tartışmaların sürdüğü bir ortamda YÖK Başkanı, “İmam Hatipler, Muhafazakâr Genel Lise olsun” diyor bu fikre nasıl bakıyorsunuz?
Biz geçen hafta Antalya’daydık, İmam-Hatip Müdürlerinin toplantısı vardı. Orada da bahse konu oldu, gerçi genel kurulda tartışılmadı ama ikili görüşmelerde dile getirildi. Bazı kesimlerin bu isme karşı bir alerjisinin oluştuğu, bu okullara yanlış baktığı ve sanki bu okullardan çıkan öğrenciler İmam ve hatip olarak yetiştiriliyor gibi algılandığı o nedenle de “madem imam yetiştirmek içindir o zaman ihtiyacı karşılayacak kadar, az bir sayıda olsun” deniyor.
Orada şöyle bir ortak fikir gelişti, “madem bu okullar isminden dolayı yanlış algılanıyor. O halde müfredata sadık kalmak şartıyla böyle bir şey düşünülebilir. Yani ismini değiştirmekte bir sakınca olmaz.” Benim şahsi görüşümde bu şekildedir. Müfredat bazında değil de isim bazında bir değişikliğe gidilebilir.
Hatta orada bazı teklifler de geldi, mesela dendi ki, “İlahiyat liseleri olsun” ama sonra baktık böyle bir isim de aynı kapıya çıkar. Böyle değişik yorumlara neden olmayacak şekilde bir isim araştırmasına gidilebilir. Yoksa müfredat değişikliği ile beraber böyle bir girişim kabul edilemez.
Muhafazakâr kelimesi sanki müfredatta da bazı değişikliğe gidileceği intibaı veriyor. Zaten yeterince mesleki derslerin sayısı düşürülmüş… O nedenle onun yerini tutamaz diye düşünüyorum.
Ama böyle bir isim değişikliği bu okulların üzerinde bulunan baskıları kaldıracaksa ve probleme çözüm olacaksa neden olmasın? Derim. Böyle bir tabela değişikliğine gidilebilir.
Peki bunlar İlahiyat Fakültelerine eleman yetiştiren meslek okullarına dönüştürülse ve ismine de İlahiyat Lisesi dense ama ayrıca Muhafazakar Genel Liseler de kurulsa, onlar da bunlardan daha farklı müfredatla İmam-Hatip yetiştirecek şekilde değil de dindar insan yetiştirecek veya dini öğrenmek isteyenlerin gidebileceği okullar şeklinde bir müfredatla (Genel Lise gibi) kurulsa çözüm olur mu?
Yani o da düşünülebilir. Dediğiniz gibi sadece İlahiyat Fakültelerine din adamı yetiştirmek amacıyla meslek liseleri şeklinde bir lise ve ayrıca Mufredatını da çok değiştirmemek kaydıyla bu isim veya farklı bir isim altında yeni liseler kurulursa o zaman sanırım ihtiyaca cevap verebilir. Yani isme takılıp kalmamak lazım diye düşünüyorum.
Katsayı farkı ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
On yıldır bu farklı katsayı uygulaması devam ediyor. Bu uygulamadan en fazla İmam Hatip okulları etkilendi. Çünkü, fazlaca gidebilecekleri bir alternatifleri yok. Sadece İlahiyat Fakültelerine gidebiliyorlar. O da büyük yığılmalara neden oluyor. Bu durum oraya girme puanının astronomik seviyelere yükselmesine neden oluyor. Gerçi geçen yıl kontenjanlar biraz arttırıldı o nedenle öğrencilerin bir kısmı girebildi ama yinede yığılma çok fazla…
Birçok öğrenci çok zeki ve çalışkan olmasına rağmen kendi branşında devam etme şansını yakalayamıyordu. Bu yıl bu durum düzelecek ümidiyle talebelerimiz hayli heyecanlandılar motive oldular. Sınavlara güzel hazırlanıyorlar. Bu son durum morallerini biraz bozsa da biz kendilerini motive etmeye çalışıyoruz.
O nedenle bu duruma netlik kazandırılmalı, ya tamamen fark ortadan kaldırılmalı veya konacaksa da çok az bir fark olmalı… Yoksa tekrar çok büyük hayal kırıklığı yaşanabilir.
Aslında İmam-Hatip okulları tevhid-i tedrisat kanununa uygun olarak kurulmuş okullardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında temelleri atılmıştır. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu gün bu ihtiyaç azalmamış aksine çoğalmıştır. O nedenle bu okullar üzerine tartışma yapılacaksa bu okullar devam etsin mi? etmesin mi? Şeklinde olmamalıdır. Aksine bu okulların daha verimli bir hale nasıl getirilir, daha mükemmel nasıl olabilirin üzerinde durulması lazımdır. Art niyetten uzak, yapılan bazı yakıştırmalardan da (arka bahçe gibi) etkilenmeden, (çünkü öyle bir şey de yoktur.) bu okulların daha güzel bir noktaya taşınması için tartışmalar yapılmalıdır.