[iki arada Aşk Risale-i Nur]
"Dünya ve Ahiret, ortak iki zevce gibidir. Birisini ne kadar hoşnut edersen, öbürünü o kadar kızdırırsın!.." Hadis-i şerif
Hem Hayatın İki Yüzü, Yani Mülk, Melekût Vecihleri Parlaktır, Kirsizdir, Noksansızdır, Ulvîdir. Lem'alar ( 330 )
Dünya ve içindeki her şey yani masivaullah Allah maada her şey insanın 2 zevcesinden birisini teşkil etmektedir. Ama bakış açımız ve anlayışımız tarz-ı telakkimiz ise bu zevceleri eşlerin nasıl olacağını, kalitesini sana davranış tarzını belirlemektedir. Hadiste ifade edilen teşbih benzetme ise “zevce” olarak ifade edilmiştir.
Zevcenin hususiyet ise “Kadın bir kaburga kemiği gibidir. Kadın bir kaburga kemiğinden, bir eğri kaburga kemiğinden yaratıldı, onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, kırılması da boşanmasıdır.[1]” şekilde Rasulüssakaleyn (asm) ifade etmektedir. Yani Dünya işine tam manasıyla müteveccih olup yönelsek Ahiret Küsecek. Ahirete teveccüh edersek Dünya küsecek. Gel bunun içerisinden çık.
Bizler Dünya Hayatının Ahirete Nisbeten ancak bir zindan[2], dar bir sayfa[3], bir cehennem[4], bostanıdır tarlasıdır[5]. O halde bizler buğday ekerek buğday biçeceğimizin şuurunda farkında olan kimseler olarak her şeyimizin hesabını vereceğimizi biliyoruz. Fıtratımıza dercedilen sisteme göre de Hasenat yaparken habbe habbe tohum kadar küçük seyyiat olunca kubbe kubbe dağlar kadar yaparız[6]. O halde bizlerde nefs-i emare daha hakimdir. İnsan da nefs-i emare şeytanla kankardeşi gibi olması sebebiyle ona meyilliyiz.
O halde bizler okuduklarımızı öyle okumalıyız ki okuduklarımız dem ve damarlarımıza karışmalıdır.[7] Dem ve damarlara karışacak şekilde ve sürede okuduğumuz nisbetinde hayatı doğru analiz etmek için doğru malzemelerimiz olacaktır. Doğruyu yapmak için yanlış malzeme kullanılmaz kullanırsa yanlış olur ve ortaya da bir şey çıkmaz.
Bizler Risale-i Nurun esasatıyla hareketimizi çizip hakikatlariyle kendimi ve bizlere takılan latifelerimizi donatarak Risale-i Nur Talebesi olarak hayatımızı idame ettirip maddi donanımlarımızı nurlandırarak “nur-u iman ile ışıklandığı zaman, kâinattan gelen manevî nidaları[8]” işitip bizler de o maneviyata hissedar olup madden/manen istifade edebiliriz.
Dünya Ve Ahiret aşkı hususunda Risale-i Nur güzel bir vasıtadır. Tesirlidir. Tatlıdır. Naziftir, latiftir, hoştur. Bal değil baldan tatlı bir şeydir. Çünkü baldan alınan lezzet fanidir anidir def’idir dünyevidir. Nurdan alınan haz ise enfüsidir, bekaya mütececcih ve mazhardır. Aşkımıza sahip çıkalım inşallah. Risale-i Nur, Nur Talebeleri için Emanet-i Kübradır farkında olana.
[1] Müslim, Reda 64; Nesai, Nikah 15; Ahmed b. Hanbel, II, 168.
[2] Sözler 204
[3] Sözler 72
[4] Mesnevi-i Nuriye 69
[5] Sözler 626
[6] Mesnevi-i Nuriye 221
[7] B.D.A. Notlar – Zübeyir GÜNDÜZALP
[8] İşarat-ül İ'caz 70