İki yanlış ortasında doğruya hasret kaldık,
Yanlışı doğru bilip yıllar boyu adandık.
Yanlışı doğru diye okuttular yıllarca,
Bunca yıllar boş geçti şimdi anladık anca.
Düşmanları dost bildik dostlara düşman dendi,
Bu tasavvur altında nice herzeler yendi.
Köksüz bir ağaç gibi daim sallanıp durduk,
Mâziyi unutturup yeni bir düzen kurduk.
Koca çınar kök salmış kurumadı da sürdü,
Yüz yıl geçtikten sonra millet doğruyu gördü.
Sarıldı mefahire yitiğini kaybedenler,
Temiz mâzi bıraktı önümüzden gidenler.
Sarhoş kusmuklarıyla kirletmedi yurdumu,
Tevhîd ve Tekbir ile sevk eyledi ordumu.
Tevâzu’ dosta idi kibir-gurur kâfire,
Böyle bir tarih yazdı bu müstakîm kâfile.
Tarihten ilham alıp âtiye at sürelim,
Ehl-i Tahkîk olarak hep doğruyu görelim.
Duaya katran katıp çift kanatla uçalım,
Cehaleti ihtilâfı ittihatla geçelim.
Tembelliği gafleti üstümüzden atalım,
Gelecek neslimize güzellik bırakalım.
Münafığa kâfire aldanıp kanmasınlar,
Her gelen sakallıyı dedesi sanmasınlar.
İnce ele sık doku rehberin olsun tarih,
İçinizden çıkacaktır inşallah binler Fatih.
Gelecek Feth-i Mübîn Pür Nur olacak dünya,
Gerçek olacak elbet hayâl edilen rüya.
Dünyanın ömrü varsa görecek bunu elbet,
Şimdi sürûr zamanı arkana yaslan seyret.