Sayın Selim Sönmez’in Köprü Dergisinin Bahar 2004-86 sayısındaki yazısından [1]:
"Bediüzzaman'ın İstanbul'a gelişine dair ilk vesika Van Valisi Tahir Paşa'nın Bitlis'e tayin olmasından sonra, Bitlis Valisi olarak yazdığı tezkiredir. Tahir Paşa, II. Abdülhamid'e yazdığı 16 Kasım 1907 tarihli tezkirede, Bediüzzaman'ın zeka ve ilminden, padişaha bağlılığından bahsettikten sonra hastalığı için İstanbul'a geldiğinden söz ederek, yardımcı olunmasını istemektedir.1 Bu tezkire bize Bediüzzaman'ın İstanbul'a gelişi hakkında bilgi verdiği gibi, Doğu Anadolu'da Bediüzzaman'a nasıl bakıldığını göstermesi bakımından da önemlidir. (Ek-I)
Bediüzzaman'ın bu tezkire tarihini müteakip İstanbul'a geldiği anlaşılmaktadır. Çünkü, Zaptiye Nezareti'nden Van Valiliği'ne gönderilen başka bir tezkirede, Bediüzzaman'ın tedavi için İstanbul'a geldiğinden bahsedilerek, Van'daki hayatı hakkında bilgi istenmektedir. Bu bilgi bize Bediüzzaman'ın zaptiye ile alakalı bir durumu olduğunu göstermektedir. Çünkü istenilen bilgide ne ile iştigal ettiği, ne vakitten beri Van'da ikamet ettiği, rütbe-i ilmiyesinin olup olmadığı gibi sorular sorulmaktadır.2 (Ek-II)"
Sayın Selim Sönmez’in tesbit ve yorumları belgelerle bire-bir örtüşüyor. Ancak, Ek-II hakkında dahâ fazla bilgiye ihtiyaç olduğu da ortada. Öyle olduğunu sayın Mustafa Armağan'ın 29 Mart târihli yazısında geçen şu cümleyi okuyunca dahâ iyi anlıyoruz: “16 Kasım 1907 tarihli bu mektup ile 2 gün sonra Van Valiliği'ne yazılan cevaptan anlaşıldığına göre Molla Said, ..”[2]
Biraz açalım:
1- Van Vilâyet-i Aliyyesine yazılan Ek-II’den anlaşıldığına göre; Bitlis Vâlisi Tâhir Paşa’nın 3 Teşrînisânî 1323 (16 Kasım 1907) târihli arîzasından başka, Van’dan alınan 5 Teşrînisânî 1323 (18 Kasım 1907) târihli “ikinci bir tezkire” söz konusu. Ek-II, sayın yazarın zannı gibi Bitlis Vâlisi Tâhir Paşa’nın mektubuna değil, Van’dan alınan bu ikinci tezkireye cevap olarak yazılmış.
2- Muhtemeldir ki, Ek-II; -Molla Saîd o dönemlerde Van’da ikàmet etmekte olduğundan- Bitlis Vâlisi Tâhir Paşa’nın 3 Teşrînisânî 1323 (16 Kasım 1907) mektubuna cevâben Van Vâliliğine yazılmış olsun. Bu takdirde de 5 Teşrînisânî 1323 (18 Kasım 1907) târîhi yanlış oluyor.
3- Belgenin BOA yetkililerince yeniyazıya çevrilmiş şeklinin altına konulan 18 Kasım 1907 târîhinin; Molla Saîd’in Van’dan aldığı tezkirenin Rûmî târihi olan 5 Teşrînisânî 1323’ün Mîlâdî karşılığı olduğu çok açık. Sayın yazar tarafından sanıldığı gibi Ek-II’nin târîhi değil! Belge aslına âid târih, muhtemelen çok silik olduğundan okunamamış, onun yerine sehven, Van’dan alınan tezkire târîhi konulmuş. Veyâ, arşivcilik usûlleri öyle.
4- Ya da sayın yazar, Tâhir Paşa’nın 16 Kasım Bitlis çıkışlı mektubuna Dersaâdet’ten 18 Kasım'da (2 gün gibi kısa bir sürede) nasıl cevap yazılabildiğini mukni' bir şekilde îzah etmelidir.. O târihlerde İstanbul ile vilâyetler arasında faks muhâberesi var idiyse mümkün olabilir tabîî..
Ek-I:
Ma'ruz-u çâkerânemdir,
Kürdistân ulemâsı beyninde hârika-i zekâ ile meşhur Molla Said Efendi muhtac-ı tedâvi olduğundan şefkat ve merhamet-i hazret-i hilâfetpenâhiye ilticâ ederek bu kere ol-cânibi âliye azimet eylemiştir. Mumaileyh bu havalide ilimce umûmun merci'i hal-i müşkilâtı olduğu halde yine kendisini talebeden sayarak kıyafetini değiştirmeye şimdiye kadar muvâfakat etmemiştir. Kendisi veliyyülnimet-i a'zim efendimiz hazretlerine hakikaten sâdık ve hâlis bir duâcı olmakla beraber fıtraten edip ve kanâatkâr ve fikr-i çâkerânemce şimdiye kadar Dersaadet'e gitmek bahtiyârlığına nâil olan Kürd ulemâsı içinde gerek ahlâk-ı hasenece gerek Zât-ı Hazret-i Hilafetpenâhiye sadâkat ve ubûdiyetçe alâ ziyâde şayân-ı âtıfet bir zât-ı diyânet şiâr olmasına nazaran, mumaileyhima emr-i tedavi hususunda mahzar-ı teshilât ve nâil-i iltifât-ı mahsûsa olması umum kürdistan talebesi hakkında ilelebed unutulmaz bir inayet-i âl'el-âl hazreti padişahi telakki olunacağının arzına cür'et kılındı. Bu babda ve her halde emrü ferman hazreti menlehül emrindir. 3 Teşrinisani 1323 Bitlis Valisi Tahir
BOA., Y.PRK.UM., nr.80/74, 10 Şevval 1325/16 Kasım 1907.
Ek-II
Mektûbî Kalemine Mahsus:
Van Vilâyet-i Aliyyesi'ne,
Van'dan aldığı 5 Teşrinisani 1323 tarihli ve üç cild ve 12 sıra numaralı tezkiresiyle berây-ı tedâvi Dersaadet'e gelmiş olan Molla Said Efendi Van'da ne vakitten beri bulunur ve ne ile iştigal ediyor. Ve buraca şuurunda eseri hiffet görüldüğünden orada hastalığı nasıl bulunur idi. [Ettiğinin ve mezkur tezkirenin faziletli elkabı konmuş olduğu cihetle rütbe-i ilmiyesi olup olmadığının ve yine zikr olunan tezkirede berây-ı tedâvi Dersaâdet'e azimet ettiği muharrer olduğundan ve kendisinin şuurunun hiffet eseri görüldüğünden hastalığından ibaret idiğünün] Serian ve muvazzıhen inbası babında.
BOA., ZB., 618/64, 18 Kasım 1907.
[1]:http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=598
[2]: http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=831166