İkinci Şua’yı Anlamak - 31

Afife ARTIK

Ferdiyetin delili olarak Hâkimiyet

İsm-i Ferd’in Beşinci İşaretinin ana konusu hâkimiyettir. İşte bu işarette hâkimiyetle ilgili olarak geçen kavramlar da bunlardır:

  • Rububiyyet-i Mutkala derecesindeki hâkimiyet-i İlahiye
  • İstiklal
  • İnfirad
  • Gayrın müdahalesini red
  • Ehadiyyet, Ferdiyet, Vahdet
  • İntizam-ı ekmel
  • İnsicam-ı ecmel
  • Muvazene-i kainat

Hâkimiyetin şüphe götürmez şekilde ifade edildiği Kur’an ayetlerinden birisi, Risale-i Nur’da hâkimiyet konusunun izah edildiği yerlerde zikredilen bu ayettir: [i] لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ.

Hâkimiyetin kainattaki delili olan tekvini ayet ise intizam-ı ekmel ve insicam-ı ecmeldir ki kainatın muvazenesinin sebebidir. Enfüs alemimizde Hâkimiyetin delili ise sahibimiz ve malikimiz olan Allah’dan gayrısının hükmüne açık hale geldiğimizde yaşadığımız herc-ü mercdir ki ihlasa münafi hallerimizdir. Karede iman ve kazaya rızanın en müessir ilaç olması da Rabbimizin hâkimiyetinin iç alemimizdeki delillerindendir.

Hâkimiyetin olmazsa olmazı istiklal ve infiraddır. Yani; bağımsız olmak, başka hüküm altına girmemek ve tek olmak. Başkalarının müdahalesi olan yerde bir tek hâkimden söz etmek mümkün değildir. Tekliğin olmadığı yerde ise hâkimiyete nakıse gelir.

Her konu gibi bu konuyu da anlamak için bildiğimiz ve bize görünür olanı kullanmamız gerek. Hâkimiyet, insanlık âleminde nasıl görünüyor?

İnsan aciz ve fakir ve başkalarının yardımına muhtaç olduğu halde hâkimiyetin dünyada bir temsili ve gölgesi olan padişahlık, valilik, muhtarlık gibi makamların ikiliği kaldırmaması hâkimiyette infiradın önemini gösteriyor. Bir memlekette iki padişah, bir vilayette iki vali, bir köyde iki muhtar olmaz. Olsa, düzen bozulur.

Hâkimiyet noktasında, ‘gayrın müdahalesini red’ ne denli mühim olduğunu, insanların dünya üzerinde surî ve geçici olan hâkimiyetlerini devam ettirmek için yaptıkları da göstermektedir. Padişahların, halife oldukları halde, pek sevdikleri evlatlarını katletmesi ve dünyada geçici bir hâkimiyet için dünya yüzünü kana bulayan iki cihan savaşları bunun en bariz misallerindendir. [ii]

Aciz ve fakir olan insan surî ve muvakkat hâkimiyetini korumak için bunu yaparsa kendini Hâkim-i Ezelî olarak tavsif eden, zerrelerden yıldızlara kadar tüm mahlukatın Mutlak Hâkimi olan Zât, Rububiyet-i amme derecesindeki Hâkimiyetine hiç başkalarını karıştırır mı? Peki karıştırmadığını nereden biliyoruz?

Evet, kainat baştan başa bunun delilleri ile doludur. Her bir mevcut lisan-ı hali ile[iii], kainatın bir tek Hâkimi ve bir tek mutasarrıfı olduğunu ve bunun da ancak Zât-ı Ferd-i Ehad bulunduğunu vird-i zeban edinmiş bir tarz ile ilan etmektedir. Bizim ve kainatın sahibi olan Zât ise buna nazar etmemizi emretmektedir. Nazar etmemiz ve bakmamız, üzerinde tefekkür etmemiz istenmektedir.

Kainatta intizam-ı ekmel ve insicam-ı ecmel bulunduğu, hiçbir noksan olmadığı bu Ayet ile Kur’an-ı Muciz-ül Beyan tarafından beyan edilmiştir: فَارْجِعِ الْبَصَرَۙ هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ[iv].

Şimdi, Hâkimiyetin kainattaki en bariz delilleri olan intizam ve insicamın görüntülerine bakalım. Kainatta ne var ki, intizam ve insicamın delili olsunlar?[v]

Bir dahaki seferimizde bu sualin cevabını aramak niyetiyle…

 

[i] Enbiya Suresi 22.Ayetten: “Eğer o ikisinde (semada ve arzda) Allah’dan başka ilahlar olsa idi (bunların nizamı) bozulup giderdi.” (Ayetin Risale-i Nur Külliyatında geçtiği yerler –Envar N. sayfalarına göre- Sözler: 385,390,598,683,684 Lem’alar: 325 İşarat-ül İ’caz 91 Barla Lahikası 272 Asar-ı Bediyye 75, 264)

[ii] Burada amaç bu iki misali aynı kefeye koymak değil, hâkimiyetin insanlık âleminde de ne denli müessir olduğunu vurgulamaktır.

[iii] Mevcudatın hal lisanı ile söylediklerini Katre Risalesi, Yedinci Şua, Üçüncü Şua, 32. Söz’ün Birinci mevkıfı, 22.Söz, 33.Söz gibi Risaleler tercüme etmişler. Bu gibi risaleler, Birinci Söz’deki “Bismillah, lisan-ı hal ile bütün mevcudatın vird-i zebanıdır” cümlesine şerh olabilirler.

[iv] Mülk Suresi 3.Ayetten: “Gözünü çevir bak, bir kusur görebiliyor musun.” Bir sonraki Ayet olan dördüncü ayette ise; “tekrar tekrar bak, göz (aradığı kusuru bulmaktan aciz ve) yorgun olarak sana geri dönecektir” denmektedir.

[v] Bu intizam ve insicamı kalben görmek ve zevketmek için Ondördüncü Lem’anın İkinci Makamı kainat, küre-i arz ve insan simasından pencereler açmıştır. 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.