Ikra, 'Allah'ın adına oku' demek

Başakşehir Kültürevi Derneği'nin Hazırlayıp sunduğu Kur’an Gecesi Proğramında Ali Ünal’ın Kavramlar üzerinde geniş bir perspektif oluşturması ilgiyle takip edildi


Başakşehir Çınar Koleji Konferans Salonunda Başakşehir Kültürevi Derneği tarafından organize edilen geceye Abdullah Yıldız‚ Ali Ünal‚ Engin Noyan‚ İhsan Atasoy konuk oldu.

Başakşehir’de başlayan ve Türkiye çapında 400 civarında Namaz Platformu panellerinin organize edilmesine öncülük eden Abdullah Yıldız, Kur’an Gecesi programlarının da aynı şekilde tüm Türkiye’de Organize edileceğinin müjdesini verdi. İhsan Atasoy, Kur’an tilaveti ile geceye katkı sağladı. Engin Noyan, kendisine 37 bin defa sorulan "Nasıl oldu‚ hidayete nasıl erdiniz?" sorusuna, Kur’an'ın hayatı üzerinde yapmış olduğu etkileri örneklerle sundu.

Ali Ünal, Kur’an'ın daha ortada yokken ve okuma bilmeyen bir Peygambere ilk emir Kur’an'ın ıkra kelimesi ile başladığı ıkra’nın anlamının sadece okumak olmadığı, "Allah'ın adına oku" olduğu ifade edildi. Kur’an okumak sadece lafzının okunmasının olmadığı, önemli olanın mananın anlaşılması olduğunu vurguladı. Kur’an okuyanların anlamını bilmeden okumaları Kur’anın CD ve kasetlerden dinlenmesi kulaklarımızı tatmin eden bir musiki parçası haline getirmiştir. Oysa Kur'an fert ve toplum olarak dünya ve coğrafi olarak içtimai‚ siyasi‚ iktisadi hayatımızı ve varlığımızı baştan sona kadar yoğurması gereken, hakim olması gereken bir kitaptır.

Ali Ünal Kur’an üzerinde Said Nursi’den‚ Tebari Tefsiri’nden ve Seyyid Kutup’un Fizilalil Kur’an Tefsirinden yapmış olduğu örneklemelerle derin bir perspektif oluşturdu.

Abdullah Yıldız “Efele Yetedebberünel Kur’ane” ayetinde geçen Tedebbür Kelimesiyle, yani onlar Kur’an'ı tedbir etmezler mi düşünmezler mi üzerinden Ali Ünal'a yönelttiği soruya ise Ünal: Okuduğunuz ayetin devamında "Yoksa onların kalpleri üzerinde kilitler mi var?" ifadesi geçer. Başka ayetlerde "gözler kör olmaz ancak sadırlarda olan kalpler kör olur buyuruluyor." Kur’an kafirleri anlatırken de "onların kalplerinde mühürler‚ gözlerinde perde‚ kulaklarında ağırlık vardır" ifadesini kullanır. Okumak duymak ve görmenin anlamak için yeterli olmadığı, Kur’an'ı anlamanın birinci yolunun niyetlerdeki ihlas samimiyet olduğunu aktardı. Ünal, şöyle devam etti: "Kur'an'ın Allah kelamı olduğu idraki içinde okumak gerekir. Bir ayette‚ "Bu Kur'an en doğru yola iletir" dediği gibi zalimlerin de zararını arttırıcı bir unsur olduğu vurgulanmaktadır. Kur’anın bize açılmasının ana şartı onun Allah kelamı olduğunu ve hayatımıza uygulamak için okumamız şarttır.
Başakşehir Rehberi

Edebiyat Haberleri