İlâhiyat mühendislerinin “İçlerinde uydurma hadis var” dediği hadis külliyatları için İslâm âlimleri “Onlarda hadis okumak, aynen Sahabeden işitmek gibidir” diyor.
Cumhurbaşkanının ilâhiyatçılara yaptığı halkı doğru bilgi ile aydınlatma çağrısından sonra ilâhiyat mühendisleri işbaşı yapmakta gecikmedi.
Bu ilâhiyatçılar hadis inkâr ediyor
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinden Prof. Dr. Hasan Onat, katıldığı bir televizyon programında, Buharî ile Müslim’de uydurma hadis bulunduğu iddiasını gündeme getirdi.
“Bir hadisin Buharî veya Müslim’de olmasının sahihlik kanıtı olmadığını” ileri süren Prof. Dr. Hasan Onat özetle şunları söyledi:
“İlâhiyat fakülteleri İslamiyeti ve diğer dinleri inceler ve bilgi üretir. Sokaktaki insan bir takvimin arkasındaki hadis yazan bir yazı gördüğünde bunu hadis olarak kabul edebilir. Ama bir ilâhiyatçı bu hadisin hangi hadis kitabında geçtiğini bilme zorunluğu var. Bir hadisin Buharî veya Müslim’de olması onun sahihliğinin kanıtı değildir. Bizdeki tartışmalar buralardan başlıyor. Buharî ile Müslim’de mevzu hadis olabilir deyince dış dünyadaki insanlar ‘Bu ilâhiyatçılar hadis inkâr ediyor’ diyor.”
Ümmet, Buharî ve Müslim’in rivayet ettikleri hadislerde ittifak etti
Ünlü hadis ve fıkıh âlimi İbnü’s-Salâh ise, İslâm âlimlerinin icmâ’ halinde Buharî ve Müslim’e itimad ettiklerini bildiriyor ve her ikisinde birden yer alan hadisler için kullanılan “müttefekun aleyh” deyiminin, bütün İslâm ümmetinin ittifakı anlamına geldiğini “Ulûmu’l-Hadis” adlı eserinde şu şekilde açıklıyor:
“Sahih hadislerin en üst mertebesinde Ehl-i Hadisin sahihun muttefekun aleyh dedikleri hadisler yer almaktadır. Hadisçiler bu tabir ile Buhari ve Müslim’in ittifakla rivayet ettikleri hadisleri kasdetmektedirler. Ancak ümmet Buharî ve Müslim’in birlikte rivayet ettikleri hadislerin kabul edilmesi görüşünde ittifak ettikleri için, müttefekun aleyh ifadesinden ümmetin ittifakı da anlaşılabilir. Bu hadislerin sahihliği kesindir. Bu konuda yakînî-nazarî bilgi oluşmuştur. Zira hatâdan masum olanın zannı hatâ yapmaz. Ümmet de icmâında hatâdan masumdur. Böylece, içtihada dayalı icmâ’ bu konuda kesin delil olur.”
Said Nursî: Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir
Bediüzzaman Said Nursî de, muhaddislerin hadisler üzerinde son derece titiz bir şekilde durarak sahih rivayetleri tesbit ettiklerini izah ederken, ümmetin itibar ettiği hadis külliyatlarında yer alan hadis-i şeriflerin aynen Sahabeden işitiyormuşçasına gönül rahatlığı içinde okunabileceğini söylüyor:
“[Hadisler] Sahabeden sonra Tâbiînin eline geçtiği vakit, tevatür suretini alır. Hususan Buharî, Müslim, İbn-i Hibban, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha, tâ zaman-ı Sahabeye kadar o yolu o kadar sağlam yapmışlar ve tutmuşlar ki, meselâ Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir.”
Kaynak: Ümit Şimşek