Bediüzzaman olaylara farklı noktalardan bakar, onun bakış ve yorum perspektifi tek boyutlu değil iki üç boyutlu da değil bazan bir olaya veya nesneye yirmiye yakın noktadan bakar. Mesela Münacaat’ın anlatım sırasında başta yıldızlar semavat gelir. Yıldızlara 23 değişik şekilde bakar. Bir astrofizikçi bile yıldıza bu kadar değişik bakış açılarından ve noktalarından bakamaz, İslami düşüncenin ve felsefesinin gelişmeyişi bu tek perspektiflilikten ileri gelmektedir.
Bediüzzaman’ın dini kavramlara getirdiği perspektif genişliği birkaç doktora olacak nitelikledir, genişliktedir. Onun eserleri sanatın farklı perspektiften bakması gibi adeta bir sanat mektebidir, perspektif diye bir sanat dersi olacak genişliktedir eserleri. Yıldıza yirmiüç değişik noktadan bakmak çok farklı astronomi bilgisi gerektirir.
Birçok eseri gibi Münaccat bir antimateryalist eserdir. Liselerde hatta üniversitelerde bu metin tahlil edilse Allah’ı gözlemler ve fizik ve astronomiyle anlattığı için hem dua hem ilim hem yorum, hem de tefekkür sınıfına geçir. Erdoğan, eğitimde köklü değişiklikler yapacağını söylüyor, doğru bu lise ve üniversiteden ateist, deist, terörist ve pkk ve gezi eylemcileri çıkar. Kırk yıldır eğitimin içindeyim, bir gün vakit geç olacak. Birgün evlerimize kurşun geçirmez odalar yapmak zorunda kalmayalım.
Hiçbir yıldız yoktur ki,
1-Mevzun hilkatiyle,
2-Muntazam vaziyetiyle
3-Ve nurani tebessümüyle
Ve bütün yıldızlara 4-mümaselet ve 5-müşabehet sikkesiyle…
Bu sefer on iki gezegendeki yıldızlar için şunları söyler,
6-Hikmetli hareketiyle
7-İtaatli musahhariyetiyle
8-Ve intizamlı vazifesiyle
9-Ehemmiyetli peykleriyle…
Bir yıldıza değişik yönden bakıyor, dokuz değişik perspektif ile tasvir ediyor.
10-Bir de birlikte yani heyet-i mecmuasiyle…
Hem bu safi temiz güzel gökler
11-Fevkalade büyük ve
12-Fevkalade süratli ecramiyle
13-Muntazam bir ordu
14-Ve elektirik lambalariyle süslenmiş bir saltanat donanması vaziyetini göstermek…
Hem semavat meydanında denizinde fezasındaki yıldızlar ise
15-Muti neferler
16-Muntazam sefineler
17-Harika tayyareler
18-Acaip lambalar
19-Saltanat-ı uluhiyetinin şaşaası
20-Bir kısmı ahiret alemlerine bakarlar
21-Belki baki olan alemlerin güneşleridirler
22-Bu harika yıldızlar
23-Bu acip güneşler, aylar…
Bu harika yıldızlar, bu acip güneşler aylar, senin mülkünde, senin semavatında, senin emrin ile ve kuvvetin ve kudretin ile ve senin idare ve tedbirin ile teshir ve tanzim ve tavzif edilmişlerdir. Bütün o ecram-ı ulviye kendilerini yaratan ve döndüren ve idare eden birtek Halıka tesbih ederler, tekbir ederler, lisan-ı hal ile Subhanallah, Allahuekber derler. Ben dahi onların bütün tesbihatıyla seni takdis ederim.
SONRA CEVV-İ SEMA
1-Bulutlarıyla
1-Evet camit
2-Şuursuz bulut
3-Abı hayat olan yağmuru
4-Muhtaç olan zihayatların
5-İmdadına göndermesi
2-Şimşekleri
1- Hem elektiriğin en büyüğü bulunan
2-Fevaid-i tenviriyesine işaret ederek
3-Ondan istifadeye teşvik eden şimşek
3-Ve Ra’dları
1-Yağmurun gelmesini müjdeleyen
2-Koca fezayı konuşturan
3-Tesbihatının gürültüsüyle gökleri çınlatan radat
4-Lisan-ı kal ile konuşarak
4-Rüzgarlarıyla
1-Hem zihayatların yaşamasına en lüzumlu rızkı
2-Ve istifadece en kolayı
3-Ve nefesleri vermek
4-Ve nüfusları rahatlandırmak gibi
5-Çok vazifeler ile tavzif edilen rüzgarlar
6- cevvi adeta bir hikmete binaen levh-i mahv ve isbat ve yazar , ifade eder ve sonra bozar tahtası
5-Yağmurlarıyla
1-Bulutlardan sağıp
2-Zihayatlara gönderilen rahmet
3-Mevzun
4-Muntazam
5-Katreleri kelimeleriyle
Bulut, berk, rad, rüzgar, yağmur/heyet-i mecmuası ile /birlikte
1-Keyfiyetçe birbirinden uzak
2-Mahiyetçe birbirine muhalif
3-Birlik
4-Beraberlik
5-Birbiri içine girmek
6-Birbirinin vazifesine yardım etmek haysiyetiyle
FEZA
1-Bir mahşer-i acaip yapan ve
2-Bazı günlerde birkaç defa doldurup boşaltan
3-Fezadaki hava o kadar hakimane vazifelerde istihdam
4-Bulut ve
5-yağmur o kadar alimane faidelerde istimal olunur ki
CEVV
1-Cevvi yazar değiştirir bir levha gibi
2-Sıkar ve onunla zemin bahçesini sulandırır bir sünger gibi
3-cev-i fezadaki faaliyetinle her vakit bir numune-i haşir ve kıyamet göstermek
4-Bir saatte yazı kışa kışı yaza döndürmek
5-Bir alem getirmek, bir alem gayba göndermek
Ey Kadir-i Zülcelal cevv-i fezadaki hava, bulut, ve yağmur, berk ve rad, senin mülkünde, senin emrin ve havlin ile senin kuvvet ve kudretinle musahhar ve vazifedardırlar. Mahiyetce birbirinden uzak olan bu feza mahlukatı gayet süratli ve ani emirlere ve çabuk ve acele kumandanlara itaat ettiren amir ve hakimlerini takdis ederek rahmetini medhü sena ederler.
Gökyüzünde yıldızlardan aşağı iner hava boşluğu ve orada cereyan edenler, bulut, yağmur, berk ve rad, şimşek gibi olayların fenni tafsilatını verir daha sonra onları Allah ile bağlar, bizim için oralarda cereyan eden olayların ne kadar düzenli olduğunu gösterir ve bizim de bu düzenli kainatta bizim için yapılan bu düzenli ve hikmetli faaliyetlere karşılık vermemiz gerektiğini anlatır.
Yıldızlar, hava boşluğu, bulut, berk, rad, yağmur ve diğerleri için yetmiş değişik noktadan bakmış, akıllara durgunluk veren bir muhayyile ve gözlem kültürü. Yorum ve ilim bilgileri. Ama biz nerdeyiz, biz bunu kendimize bile anlatamıyoruz, saatlerce okunup bir yorum yapmadan kapatılan ve otuz yıldız okuduğunu anlamayan insanlar, kimseyi Bediüzzaman’a çekemeyen kuru insanlar. Akılları ve kalpleri Risale-i Nur’a musahhar yap diyor, acaba bu nasıl olacak.
Geçen Erzurum’da otuz bir ders dinledim kendin oku kendin dinle ders yaptım diye mutlu ol. Tuzsuz tatsız bir pastayı insanların önüne koy, ondan sonra mutlu ol. O harika metinler nasıl kapalı kutular gibi duruyor, üzülmemek elde değil. Kırkıncı hoca o metinlerin içine gerdiği için arkasında yüzlerce ilim adamı, profesör oluştu. Başka yerde saçı ağarmış, ihtiyarlar meclisi ders. Enerji yok, heyecan yok, ders bitince uykudan uyanan insanlar. Ama onların ruhları da ders alıyormuş bu bize yeter canım.