Salı akşamı, Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5N1K'da, CHP Parti Meclisi üyesi Enver Aysever'i dinledim. Tartışma konusu, İmam Hatip mezunlarının, bundan böyle Polis Akademisi'ne girmelerine izin verilmesiydi.
Aysever "demokrat" ya, bu imaja halel getirmemek için, büyük sıkıntı içindeydi.
Bir yandan "İmam Hatiplileri karşımıza alıp, onları ötekileştirecek değiliz" diyor, öte yandan, "İmam Hatip'te okuyanların din görevlisi olmasını" talep ediyordu.
Mesele bu kadar basit olsa, yıllardır bunun mücadelesi verilmez, 28 Şubat sürecinde, İmam Hatip mezunlarının Polis Akademisi'ne girişlerinin engellenmesi alkışlarla karşılanırdı.
Neden İmam Hatip'te okuyan, sadece imam olacakmış! Milli Eğitim Kanunu'nda, İmam Hatip Liselerinin, hem mesleğe, hem de yüksek öğretime hazırladığı yazılı. Zaten her üniversiteye girebiliyorlar.
Yalnız, geçen seneye kadar katsayı farkı yüzünden, adaletsiz bir düzen söz konusuydu.
YÖK, katsayıdaki büyük farkı ortadan kaldırdı; haksızlık kısmen giderildi. İmam Hatip'te okuyanlar, düz liselerin edebiyat koluna muadil bir eğitim görüyor. Buna ilave olarak, kişiler, dinlerini de öğreniyorlar.
Arapça, Kur'an, fıkıh, hadis gibi dersleri var. Aileler de, çocuklarını, o okula, imam mesleğini ifa etsin diye göndermiyor.
İnançlı birer Müslüman olsunlar ama isterlerse Tıp okusunlar, ya da Siyasal Bilimler'e devam etsinler; arzu ettikleri takdirde polis mesleğini seçebilsinler istiyor.
Enver Aysever, hep böyle miydi, yoksa CHP'ye geçince mi dindarları "ötekileştirme" hastalığına yakalandı, bilemeyeceğim. Meslektaşımızın, genelde demokrat bir çizgisi mevcut. Hatta bazı sözleri, CHP'nin hazmedemeyeceği kadar özgürlükçü olduğundan, partisinde yoğun biçimde eleştirilmişti de. Kürt meselesi ve Alevilik konusunda, demokrat davranan, Atatürk'ün tabulaştırılmasına bile karşı çıkacak cesareti gösteren Aysever gibi birinin, söz dindarlara geldiğinde "ötekileştirme" eğilimine girmesi, üzüntü verici.
Sabah