Elif Özlem Karataş'ın haberi:
ÖNDER İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği, MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, İlim Yayma Vakfı ve Ensar Vakfı Ankara Şubesi ortaklığında ve Çankaya Müftülüğü'nün ev sahipliğinde Ankara MEB Şura Salonu'nda 'Geçmişten Geleceğe Öncü Nesiller' temalı bir program gerçekleştirdi. Programda kanaat önderleri imam hatiplerin eğitimini, ülkemizdeki ve dünyadaki entelektüel sermayenin oluşmasında öncü rolünün irdelenmesi ve Türkiye'nin stratejik yönelimindeki yerini tartıştı.
8 YIL ZORLA GETİRİLDİ
Panelde 'Medresetü'l-Eimme ve'l-Huteba'dan İmam-Hatip Liselerine' başlığı altında konuşma yapan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öcal, imam hatiplerin zorlu bir varolma sürecinden geçtiğini anlattı. 8 yıllık kesintisiz eğitimin de baskı ile getirildiğini belirten Öcal, Bakanlığını Turan Tayan'ın yaptığı dönemde 15. Milli Eğitim Şurasına katıldığını, burada kararların zorla geçirildiğini belirterek, 'Oylamada 8 yıllık kesintisiz eğitim kararı zoraki aldırıldı. Burada resmen okullarımız katledildi ve orta kısımları kapatıldı' dedi.
İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR
Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, imam hatiplerin değişen toplumun ihtiyaçları üzerine ortaya çıktığını belirterek, 'İmam hatipler hiç kuşkusuz yeni bir çağda yeni bir şeyler söyleme ihtiyacından doğmuştur' dedi. 1930'lara gelindiğinde imam hatiplerin alabildiğine itibarsızlaştırıldığını ifade eden Aktay, insanlara imam hatip mezunu oldukları taktirde bir yere gelemeyeceklerinin empoze edildiğini söyledi. İmam hatip neslinin yönetim dahil her alanda ilerlediğini ifade eden Aktay, bunun için son 10 yıla bakılabileceğini ifade etti.
Aslanın midesinden çıkardık
İmam Hatip Liselerini açan dönemin bakanı Merhum Tevfik İleri'nin oğlu Cahit İleri, babasının imam hatipler için, 'Biz imam hatipleri aslanın ağzından değil midesinden çıkardık' dediğini hatırlattı. İmam hatipleri açmakla babasının büyük bir hizmette bulunduğunu ifade eden İleri, o zamanlarda, imam hatipler kültür yarışmalarında başarı elde ettiğinde babasının ayrı bir mutluluk duyduğunu gözlemlediğini dile getirdi. İleri, Yüksek İslam Enstitüsünü açtıktan 6 ay sonra babasının 27 Mayıs Darbesinde, 'Gericiliği teşvik etmek' iddasıyla Yassıada'ya sürüldüğünü ve burada vefat ettiğini hatırlattı.
Yeni Şafak