Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Bakara Suresi 80-82. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
80 . Hem: “Sayılı birkaç günden başka bize ateş aslâ dokunmayacaktır!” dediler. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: “(Buna dâir) Allah katından bir söz mü aldınız, ki Allah sözünden aslâ dönmez, yoksa Allah’a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”
81 . Hayır! Kim bir kötülük yapar ve günâhı kendisini kuşatır (da kâfir olarak ölür)se, işte onlar Cehennem ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (*)
82 . Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, işte onlar Cennet ehlidirler. Onlar (da) orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (**)
(*) “Kâfir, az bir ömürde bir günah işlemiş; fakat o günah içinde nihâyetsiz bir cinâyet var. Çünki küfür, bütün kâinâtı tahkîrdir (aşağılamaktır), kıymetlerini tenzîl etmektir (düşürmektir) ve bütün masnûâtın vahdâniyete şehâdetlerini (san‘atlı varlıkların Allah’ın birliğine şâhidlik etmelerini) tekzibdir (yalanlamadır) ve mevcûdât âyinelerinde cilveleri (varlıklar üzerinde parıltıları) görünen esmâ-i İlâhiyeyi tezyiftir (hafife almaktır). Onun için, mevcûdâtın hakkını kâfirden almak üzere, mevcûdâtın sultânı olan Kahhâr-ı zü’l-Celâl’in (celâl sâhibi ve kahredici olan Allah’ın) kâfirleri ebedî Cehenneme atması, ayn-ı hak ve adâlettir. Çünki nihâyetsiz cinâyet, nihâyetsiz azâbı ister.” (Mektûbât, 12. Mektûb, 31)
(**) “İnsan bir ni‘mete veya bir lezzete mazhar olduğu zaman, en evvel fikrini bozan ve insana vesvese veren, o ni‘metin veya o lezzetin devâm edip etmeyeceği düşüncesidir. Buvesveseli düşünceye mahal (yer) kalmamak üzere, Kur’ân-ı Kerîm bu cümle ile onların ezvâcıyla (eşleriyle), lezâiziyle (lezzetleriyle) berâber Cennette ale’d-devam (devamlı) kalacaklarını tebşîr etmekle (müjdelemekle), o kederli düşünceden kurtarmıştır.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 200)