İman ve hayata dair mülahazalar (VII)

Abdulkadir MENEK

Müminler için, diğer mümin kardeşlerinin muhabbet ve dostluğu çok önemlidir. Bu perişan dünyada ve keşmekeş içindeki âhir zaman şartlarında, müminler için Allah rızasından sonra aranması gereken hususların başında, müminler arasındaki kardeşlik ve dayanışmayı devam ettirmek gelir. Zaten hakiki imanın yolu da, müminlerin birbirini sevmesinden geçer.

***

Bir mümin; doğru ile yanlış, hak ile batıl arasında tarafsız kalamaz. Müminin her zaman ve her yerde hakka ve doğruya taraftar ve yardımcı olması, imanının gereğidir. Elbette bu yardım ve taraftarlığın şekli ve boyutları, bazı değişik durumlara göre farklılık arz edebilir. Fakat mümin hiç bir zaman zulme ve batıla taraftar olmak zilletine düşmemelidir.

***

Müminler aynı bedenin azaları gibi olduklarına göre, birbirlerinin acı ve sıkıntılarına ortak olur ve bunları beraberce yaşarlar. Birbirlerine ıstırap verecek bir tavır içine girmezler, birbirlerini saf dışı etmek için rekabet vaziyetini almazlar. Böyle bir rekabet vaziyetini alanları, aynı bedenin azaları mesabesinde kabul etmenin ne kadar mümkün olduğunu, vicdan sahiplerinin ferasetine havale ediyorum.

***

Bu zamanda her şey birbirine o kadar karışmış bir vaziyettedir ki, en müstakim, en selametli ve en emniyetli yolu bulmak kolay değildir. Bu arayışta halisane niyet ve samimi gayret çok önemlidir. Halis niyet ve samimi gayretle Rabb'imize iltica edersek, Rahim ve Vedud olan Rabb'imiz bizleri şaşkın ve perişan bir halde bırakmayacaktır.

***

Bu hayat yolculuğunda her daima doğru ve istikametli bir şekilde yürümek, buz üzerinde kaygan ayakkabılarla yürümekten çok daha zordur. Onun içindir ki, kıldığımız namazların her rekâtında fatihayı okuyor ve Rabbimizden bizleri dosdoğru yoldan ayırmamasını niyaz ediyoruz.

***

İman ve Kur'an düşmanları tarih boyunca Müslümanları birbirine düşürmek için büyük gayret göstermişlerdir. Meşrep, mezhep ve meslek farklılıklarını körükleyerek zaman zaman maksatlarına da ulaşmışlardır. Bu fitne ve ayrılığa karşı en büyük sığınak ve silahımız, "bütün müminler kardeştir" ilahi fermanı olmalıdır.

***

Müslümanların hakiki kardeşliğinin önündeki en önemli engellerden birisi de cemaat taassubu ve fanatizmidir. Bu taassup çoğu zaman, samimi ve kardeşçe münasebetlerin önüne geçer. Müminler, iman kardeşliğini cemaat ve meşrep taassubunun önüne geçirmezlerse büyük bir vebal altına girerler.

***

Müminler, prensip sahibi olurlar. Günlük ve değişken hesaplara ve rüzgârlara göre yön ve hareket tarzı benimsemezler. İlkeli ve tavizsiz duruşları, iman ve inançlarının gereğidir. Olsa olsa bu mümince duruşlarını, şartlara ve zamana uygun bir metot ile devam ettirirler.

***

İslam düşmanları, Müslümanları birbirine düşürmek ve düşman etmek konusunda son derece mahirdirler. Hele her türlü tertibin ve oyunun kolaylıkla sahneye konabildiği, farklı kılıf ve ambalajlarla kısa sürede her tarafa ulaştırılabildiği bu ahir zaman fitnesi ve kargaşası içinde, bu tür fitne ve nifak tezgâhlarına alet olmamak çok daha zorlaşmıştır. Bizim bu vaziyette en büyük silahımız, çok dikkat etmek ve ihlâs esasına sıkı sıkıya sarılmaktır.

***

Müminler aynı vücudun azaları iseler, bu vücudun herhangi bir azası, vücudu esir almak ve mahvetmek için girmiş zararlı virüslere yardım edemez. Diğer azalar ile bir olup bu zararlı varlıkları dışarı atmak ve etkisiz hale getirmek için gayret gösterirler. Vücut mağlup olursa, fitne ve ifsat ehli virüslere yardım eden aza, kendini kurtarabilir mi?

***

Bir insanın kendi mürşidine veya hocasına sadakat göstermesi bir fazilet ve kadirşinaslığın gereğidir. Fakat bu sadakat kayıtsız ve şartsız olamaz. Her insanın yanılması, yanlış yapması ve yoldan çıkması mümkündür. Böyle durumlarda elbette hak ve hakikatin yolunu tercih etmek, hissiyatı istikamete feda etmek gerekir.

***

Hayırlı ve millete faydalı işlerin ve hizmetlerin yanında olmak, güzel işleri yapanları teşvik etmek ve onlara dua etmek, Müslümanların en önemli görevleri arasındadır. Sevmediği insanların yaptığı güzel ve hayırlı işlere karşı çıkmak ve hakikatte bilmediği halde tarafgirlik ve su-i zan saikası ile bunları şerre ve art niyete yorumlamak, büyük bir hata, zulüm ve haksızlıktır.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.