İman ve İslam arasındaki fark nedir

Günlük Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

RABİAN: Ulema-i İslâm ortasında “İslâm” ve “iman”ın farkları çok medar-ı bahsolmuş. Bir kısmı “İkisi birdir,” diğer kısmı “İkisi bir değil, fakat biri birisiz olmaz” demişler ve bunun gibi çok muhtelif fikirler beyan etmişler. Ben şöyle bir fark anladım ki:

İslâmiyet iltizamdır; iman iz’andır. Tabir-i diğerle, İslâmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkıyaddır; iman ise, hakkı kabul ve tasdiktir.

Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye şiddetli tarafgirlik gösteriyorlardı. Demek o dinsiz, bir cihette Hakkın iltizamıyla İslâmiyete mazhardı; “dinsiz bir Müslüman” denilirdi. Sonra bazı mü’minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar; “gayr-ı müslim bir mü’min” tabirine mazhar oluyorlar.

Acaba İslâmiyetsiz iman, medar-ı necat olabilir mi?

Elcevap: İmansız İslâmiyet sebeb-i necat olmadığı gibi, İslâmiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz. Felillâhi’l-hamdü ve’l-minnetü Kur’ân’ın i’câz-ı mânevîsinin feyziyle, Risale-i Nur mizanları, din-i İslâmın ve hakaik-i Kur’âniyenin meyvelerini ve neticelerini öyle bir tarzda göstermişlerdir ki, dinsiz dahi onları anlasa, taraftar olmamak kàbil değil. Hem iman ve İslâmın delil ve burhanlarını o derece kuvvetli göstermişlerdir ki, gayr-ı müslim dahi anlasa, herhalde tasdik edecektir; gayr-ı müslim kaldığı halde iman eder. [Meyve Risalesi]

Bediüzzaman Said Nursi

Sözlük:

Hak: herşeyi hakkıyla yaratan, varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah 
adâvet: düşmanlık
ahkâm-ı Kur’âniye: Kur’ân’ın hükümleri 
beyan etme: açıklama
burhan: delil, kanıt 
cihet: yön, şekil
daire-i ihtiyar: güç yetirebilecek alan 
din-i İslâm: İslâm dini
emr-i teklif: görev emri 
felillâhi’l-hamdü ve’l-minnetü: “hamd ve minnet sadece Allah’a aittir”
feyz: ilham, bereket ve ilim bolluğu 
fıtrat: yaratılış
gayr-ı müslim: Müslüman olmayan 
hakaik-i Kur’âniye: Kur’ân’ın hakikatleri
iltizam: taraftarlık 
inkıyâd: boyun eğme, itaat etme
iz’an: şüpheden uzak, kesin bir şekilde inanma 
i’câz-ı mânevî: mânevî mu’cizelik
kàbil: mümkün 
mazhar: erişme, nail olma
mecrâ: kanal, yön 
medar-ı bahs: bahis sebebi, söz konusu
medar-ı necat: kurtuluş sebebi 
mehâsin: güzellikler, iyilikler
mizan: ölçü 
muhtelif: çeşitli, farklı
mâlâyutak: güç yetirilmez 
mü’min: iman etmiş, Allah’a inanan
nihayetsiz: sınırsız, sonsuz 
rabian: dördüncü olarak 
saadet-i dâreyn: iki dünya saadeti; dünya ve âhiret mutluluğu
sebeb-i necat: kurtuluş sebebi 
tabir: ifade
tabir-i diğer: diğer tâbir, başka bir ifâde 
tarafgirlik: taraftarlık
tasdik: kabul etme, doğrulama 
teklif: görev yükleme
tûbâ-i Cennet: Cennetteki tûbâ ağacı 
ulema-i İslâm: İslâm âlimleri
zâhiren: dış görünüş itibarıyla

Risale-i Nur Haberleri