Yani nasılki insan en mükemmel yaş olarak bu dönemde bulunur. Onun gibi insan cennette olması gereken en mükemmel durumda bulunacak demektir. Yoksa oraları buralarla değerlendirmek değildir.
Hz. Enes’ten yapılan rivayete göre Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:
“Cennet halkı kıyamet günü Âdem’in suretinde, otuz üç yaşında, bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir sima hâlinde haşr edilirler. Sonra cennette bulunan bir ağacın yanına götürülürler ve ondan elbise giyinirler, artık ne elbiseleri eskir ve ne de gençlikleri kaybolur.”(Kenzu’l-Ummal, H. No: 39383).
Diğer bir rivayette ise şu ifadelere yer verilmiştir:
“(Ruh üflenmiş) bir düşükten bir pirifâniye kadar (cennetlik olan) her kes otuz üç yaşında, Âdem’in suretinde, Yusuf’un güzelliğinde, Eyyub’un ahlakında bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir simayla haşr edilirler.”(age, H. No: 39384).
İmam Şa’ranî konuyla ilgili şu bilgileri vermektedir:
“Âlimler, dünya kadınlarının cennette bir yaşta olacaklarını, Hurilerin ise büyük-küçük (nefislerin arzu ettiği şekilde) çeşitli yaşlarda olacaklarını söylemişlerdir."
"Nebe sûresinde cennetliklere ihsan edilen nimetlerden bahsedilirken de cennet hurilerine atıfta bulunularak “ve kevâibe etrâbâ” buyrulmaktadır. Bu âyetteki “kevâib” gençliğin en ilk ve en güzel dönemini ifade etmekte olup, ergenliğinin ilk demlerindeki genç kızlar demektir. “Etrâben” ifadesi ise aynı yaşta (yaşıt) manasındadır.” (Muhtasaru Tezkireti’l-Kurtubî, s. 101)
Bu gibi âyet ve hadislerden yola çıkarak şunları söyleyebiliriz:
Cennette her şey en güzel ve mükemmel hâlde olacağı gibi, cennetlikler de en güzel ve en mükemmel bir surette olacaklardır. Hadislerde ifade edilen yaşlar, insanın ruh ve beden bakımından en güzel dönemini ifade etmektedir. Çünkü cennet hayatı ebedî olup ihtiyarlama da yoktur. Yani bir nevi bu mükemmellikten kinayedir denilebilir. Yani insanların cennetteki durumları dünyadaki daha kâmil ve sağlam çağda oldukları bünyelerine benzetilmiştir.
Cennette inşa edilip yaratılan huriler ise Allah’ın müminlere nimetleri cümlesinden olup, cennetliklerin arzularına en güzel şekilde hitap eder bir görünümdedirler. Nitekim, Nebe suresindeki âyette, bir kızın en güzel çağı tasvir edilmiştir. Çünkü insanın en güzel çağı gençlik, bedence en sağlam ve en güzel olduğu dönem de bu gençlik yıllarının ilk dönemleridir.
Yaşın 33 olmasındaki hikmet, insanların olgunlaşmış, gücüne kavuşmuş, maddî-manevî donanımları mükemmelleşmiş bir yaştır. Allah’ın 99 isminin 33’ün katı olması, tespihlerin adedinin 33’er olması, 33 sayısına bir değer de vermiş olabilir. Amme suresinde cennetteki kadınların "yaşıt" olduklarını ifade eden “Etraba” kelimesinin 33 numaralı âyette zikredilmesi de konuyla ilgili -tevafuk penceresinden- ince bir letafet göstermiştir.
Cennete gidenler ile cehenneme gidenlerin durumu farklıdır. Birileri cennette en üst düzeyde istifade etmeye münasip olarak, diğerleri ise cehennemde azap çekmeye uygun olarak yaratılacaklardır.
Cennete gidenler birbirini tanıyacaklardır. Yani herkes kim olduğunu bilecek. Ancak bir anda binler yerde bulunabilecektir. Ayrıca burada naylon portakal ile gerçeği arasında ne kadar fark varsa, buradaki cennetlikler, cennettekilerin naylon hâlidir. Oradakini anlaması için görmesi ve yaşaması gerekir. Yoksa anlaması mümkün değildir.
İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür, nasıl ölürse de öyle dirilir. Bu nedenle insanların dünyada işledikleri günahlara göre dirileceğini bildiren rivayetler vardır. Herkes kim olduğunu bilecek, ancak günahının durumuna göre farklı olacaktır.
Nasıl ki birbirine benzeyen tohumlar toprağa atıldığı zaman toprağın üzerinde şekli, tadı ve görüntüsü farklı olduğu gibi, haşirde insanların yeniden dirilmesi de bunun gibi olacaktır. Kimisi fevkalade mükemmel ve güzel iken, kimisi de son derece kötü ve çirkin olacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet