Oktay Mehmet'in röportajı
Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinden sonra yeni bir döneme giren Türkiye Libya ilişkileri meyvelerini vermeye başladı. Çalışmalarına uzun yıllar ara veren Dünya İslam'a Çağrı Konseyi 20. toplantısını İstanbul'da gerçekleştirdi. İslam dinine yönelik karalama kampanyalarının bertaraf edilmesi için izlenecek yol haritasının ele alındığı toplantıya 36 İslam ülkesinden 49 delege katıldı. Toplantıda yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerinde toplayan Dünya İslam'a Çağrı Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Ahmet Şerif, İslam dinine yönelik saldırıları bertaraf etmek ve İslam'ın güzel yüzünü dünyaya izah etmek için yaptıkları çalışmaları Yeni Şafak'a anlattı.
İSLAMOFOBİ KÜFRÜN REFLEKSİ
20. yıl toplantınızda dünya barışı adına diyalogtan yana mesajlar verdiniz. İslam âlemini meselenin bir tarafı olarak düşünürsek barışın önündeki en büyük engel nedir?
Barışın önündeki en büyük engel önyargılar ve yanlış anlamalar. İslam âlemi, önyargılardan beslenen haksızlıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Haksız bir İslamofobi kavramıyla karşı karşıyayız. İslam dinini tanımayanların, tanımak istemeyenlerin ürettiği bu kavram, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları şiddetle, terörizmle itham ediyor. Oysa ki bizim dinimiz sevgi ve barıştan besleniyor. Tüm sıkıntılara rağmen bizler yine de barıştan, diyalogtan yanayız.
İslamofobi kavramının ortaya çıkışında sadece önyargılar mı etken? Başka amaçlar da var mı?
İslamofobya esasında küfrün bir refleksidir. Dünyada birçok şeyi gözardı etmek isteyen bazı insanlar ne yazık ki İslam'ı da gözardı ediyorlar. Birtakım kötü niyetli insanlar İslam'la ilgili yanlış bilgi veriyorlar. Maalesef karşısındakiler de bu bilgileri hiçbir süzgeçten geçirmeden olduğu gibi alıyorlar. Maksatlı yürütülen bu politikaya İslam'ı doğru anlatarak cevap vermeliyiz. İnsanların dinimizi yanlış tanımaması için mücadele etmeliyiz.
Dünya İslam'a Çağrı Konseyi olarak İslamofobinin olumsuz etkilerini silmek için neler yapıyorsunuz?
Konsey olarak bu konudaki yanlış algılamaları ortadan kaldırmak için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bazı insanların kafalarındaki İslam'la ilgili yanlış algılamaları enformasyon ve eğitim yoluyla kaldırmak istiyoruz. Konsey üyeleri kendi ülkelerinde gerçekleştirdikleri panel ve toplantılarla İslam dinini doğru olarak anlatmaya devam ediyorlar.
İslam'ın doğru algılanması konusunda bir gelişme gözlüyor musunuz?
Evet son zamanda daha önce İslam dinini adeta bir öcü gibi gören birçok insan, gerçek İslam'ı öğrenince bu düşüncesinden vazgeçti. Şu anda İslam'la ilgili yanlış bilgi veren insanların müdafaa durumuna geçtiğini görüyoruz. Hak geliyor batıl zayi oluyor. Biz bu konuda çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.
İstanbul ile ilgili izlenimleriniz nelerdir?
Burası İslam ümmetinin tarihinin bir parçası. Konseyin bütün üyeleri memnuniyetlerini ifade ediyorlar. İstanbul, İslam dininin doğru öğrenilmesi konusunda adeta bir rehber görevi görüyor. İslam hakkında olumsuz düşünce her yabancının bu şehre yapacağı ziyaret, yanlış algılamayı ortadan kaldıracaktır. İstanbul çok temiz bir şehir. Dünya merkezleri arasında büyük gelişme sağlamış. İstanbul'un sadece binaları değil, insanları da çok çalışkan. Aynı zamanda misafirperverler. Bu şehirdeki camiler ve minareler insanı adeta büyülüyor.
Türkiye İslam ülkelerinin babası
Müslüman ülkelerin Türkiye ile ilgili düşünceleri nedir? Kafalarındaki Türkiye imajını anlatır mısınız?
Afrika ve Ortadoğu'daki bütün Müslüman ülkeler Türkiye'ye büyük saygı ve sevgi besliyorlar. Türkiye'ye karşı aşırı bir güven var. Bunda etkili olan unsur ise Türkiye'nin son zamanlarda dünyada barışın sağlanması için ülkeler arasında başlattığı arabuluculuk çalışması. Arabuculuk çalışması Türkiye'nin prestijini iyice artırdı. Türkiye İslam ülkelerinin adeta babası, hamisi konumunda.
İslam dininin yanlış anlatılması veya anlaşılmasında en büyük etken nedir?
Dünya'da İslam'a en büyük zararı İslam'la hiç ilgisi olmayan, hiç tanımamasına rağmen bu din adına konuşanlar veriyor. Biz İslam'ı bilmeyenlerin din hakkındaki yanlış enformasyonlarını etkisiz hale getirmek için İslam'ı iyi tanıyan konunun uzmanları ile birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmalara da devam ediyoruz. Bu belirli bir zaman alacak tabii.
Yeni Şafak