Ülke içinde terörle mücadelede yeni yöntemler tartışılırken, şehitlerimizi bir bir defnederken dünyadaki gelişmeler de yürekleri dağlamaya devam ediyor. Özellikle Libya ve Suriye’de yaşanan olaylar Müslümanları bu mübarek aylarda üzerken, başta Somali olmak üzere Afrika boynuzundaki ülkelerde bir yudum su, bir dilim ekmek bulamayan çocukların öldüğünü görmek hepimizi kahrediyor elbette.
Bu yıl doğu Afrika ülkeleri son 60 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor ve milyonlarca insan çok zor günler geçiriyor.
Nasıl dağlamasın ki? Somali’de yaşanan insanlık dramlarını her gün gazete sayfalarında okuyor, televizyonlarda izliyoruz. Yedi çocuğu ile kampa ulaşmaya çalışan annenin kampa vardığında 2 çocuğunun kaldığını, ya da gözünün önünde ölen çocuğunun gözlerini kapatırken görüntüleri mübarek ayda içimizi yakıyor.
Ramazan ayında açlık ve susuzluktan adeta kırılan Somalililere yardım için milletimiz seferber oldu. Başta Diyanet ve Kızılay olmak üzere, İHH, Kimse Yok mu, Deniz Feneri ve Cansuyu gibi yardım kuruluşları, sendikalar, dernekler, ticaret ve sanayi odaları, belediyeler sivil toplum kuruluşları yani toplumun bütün kesimleri seferber oldu. Çünkü orada din kardeşlerimiz ya da insanlık ölüyordu ve yardım edilmeliydi. Bu içinde bulunduğumuz mübarek ayın yardımlaşma ve kardeşlik duygularının bir gereğiydi…
Yardımlar devam ediyor, edecektir de…
Örnek olması açısından hafta içinde yapılan bir yardım faaliyetinden bahsedelim. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde internetten sosyal paylaşım sitelerinden örgütlenen gençler, cami avlularında simit, ayran ve hurma yiyerek oruçlarını açtılar.
Ankara’da Kocatepe Camii avlusunda da yere serdikleri hasırlar üzerine oturan 700’ün üzerinde genç iftar yemeklerinin ardından da yardım için ayırdıkları paralarını kuyu maketlerinin içine koyarak Somali’de şu anda en büyük ihtiyaçlardan olan üç su kuyusunun açılması için para topladılar.
Türkiye genelinde daha bunun gibi örnek birçok yardımlaşma görüntüleri yaşanıyor. Milletimiz insanlığın ölmediğini göstermeye çalışıyor.
«««
Öte yandan Afrika’da bir lokma ekmeğe ihtiyaç duyulurken, geçtiğimiz gün İstanbul Ekmek Fırıncıları, Sanatkârları ve Ekmek Satıcıları Esnaf Odası Başkanı Fahri Özer’in açıkladığı bir rakam hayretler içinde bıraktı. Özen, İstanbul’da günde iki milyon ekmeğin çöpe atıldığı açıkladı. Ankara’nın nüfusunun neredeyse yarısı kadar olan bu sayı gerçekten insanı üzüyor ve düşündürüyor. Daha bu bir örnek, Büyükşehirlerde atılan ekmekleri, israf olan yemekleri düşündüğümüzde bu rakamın Afrika’da ölen çocukların günlerce yiyeceğini karşılayacağını göreceğiz.
Bir diğer yürek burkan durum ise, bölgeyi yıllarca sömürgesi altında tutan batılı ülkeler ve zengin Arap ülkelerinin orada yaşanan insanlık dramına sessizliklerini korumaları. Bu arada BM’nin açlık çeken ülkelerle ilgili politikaları bu vesile ile tartışılmaya başlandı. Mesela, BM’nin depolarında yardım malzemelerinin aylardır dağıtılmadığı ve depolarda çürüdüğü belgelendi. Ayrıca bu kuruluşun o bölgede uyguladığı yanlış politikaların bu ülkelerde yaşanan insanlık dramlarını meydana getirdiği de ortaya çıktı.
Bu arada Somali’deki açlık ve susuzluğun siyaset konusu yapılması milletin bu Ramazan ayında yaptığı müthiş yardımı gölgeliyor ve hem de yardımları azaltıyor. Siyasetçiler her konuda olduğu gibi bu konuyu da siyaset malzemesi yapmaktan geri durmuyor. Kemal Kılıçdaroğlu yardımları sanki AKP yapıyor gibi takdim edildiğini söyleyerek eleştiriyor. Ve Somali’ye gitmek istediğini ancak orada güvenliğinin sağlanamadığı için gidemediğini ifade ediyor. Başbakan, bazı bakanlar, yardım kuruluş temsilcileri ile bir çok kişi ile Başbakanlığa ait özel uçakla önceki gece Somali’ye gitti. Başbakan aynı uçakla muhalefet partisi genel başkanlarını da götüremez miydi diye bir soru aklımızdan geçti. Maalesef o hale gelindi, bunu söylemek bile garip karşılanır oldu. Oysa normal olan budur.
«««
Başta Somali olmak üzere Afrika boynuzundaki ülkelere bu yardımlar çare olabilecek mi? Elbette şu anda yapılan yardımlar ölüm oranlarını düşürecek, ama köklü bir çözüm olmayacaktır. Köklü çözümün orada tarımı ve hayvancılığı güçlendirmek olduğu yetkililerce söylenmektedir.
İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı için Türkiye’ye gelen Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed başka bir soruna daha dikkat çekmişti. “Tek sorunumuz, şu andaki kıtlıktan kaynaklanmıyor. Somali 20 yıldır güvensizlik ortamında yaşıyor ve şu anda yaşanan sıkıntılarda bu ortam da bir rol oynadı. Bu, bir ölçüde de uluslararası toplumun bu sorunların çözümü konusunda sorumluluk üstlenmemesinden kaynaklandı” diyerek bunu dile getirmişti.
Yani Somali’de sadece açlık yok. Güvenlik ve ileride insanların hayatlarını nasıl idame ettireceğinin plânlanması sorunu var. Dünya ülkeleri bu konuda bu ülkelere yardım etmeli.
Son üç ayda 30 bine yakın çocuk öldü, 600 bin çocuğun ise ölüm tehlikesinde olduğu açıklandı. Yardım yapılmazsa insanlık ölecek. Büyük bir sınav veriyoruz. Haberimiz ola…
Yeniasya