Risale Haber-Haber Merkezi
Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak, internet ile birlikte özgür ve sınırlanamaz bir dünya oluştuğunu söyledi.
"Youtube cemaati" başlıklı yazısında internetin hayatı radikal bir şekilde etkilemeye devam ettiğine dikkat çeken Dilipak, internet gruplarının bir anda haberleşebildmesinin şaşırtıcı olduğunu söyledi.
Bu kadar kısa sürede, birbirinden çok farklı insanların bir anda bir yerde toplanmalarının özellikle güvenlik elemanları ve istihbaratçıları şaşırttığını belirten Dilipak, "Artık internet üzerinde bir sürü “cemaat” oluşmuş durumda.. Mafia ya da satanistler değil sadece, birçok küçük cemaat, tüm dünyadaki inananları ile aynı sanal ortamda bir araya gelebiliyor" dedi.
Artık darbecilerin işinin zor olduğunu hatırlatan Dilipak, "Çanak anten, GSM ve internet darbecilerin korkulu rüyası.. İnternet, gizli bilgilerin açıklanması açısından da önemli bir imkan sunuyor.. Yani resmi tarih ve resmi ideoloji için, diktatörlük rejimleri için korkulu bir rüya iletişim ve bilişim teknolojisi.
Derin devlet ve diktatörlük rejimleri için de sanal dünya korkulu bir rüyaya dönüşüyor. 2010’dan itibaren artık e-devleti değil, e-demokrasiyi konuşacağız. Bilişim tartışmalarının yerini bilgileşim tartışmaları alacak. e-seçim “doğrudan demokrasi” için, referandum konusunda yeni fırsatlar sunacak.. e-eğitime tevhid-i tedrisat dayanamaz.. e-iş, e-okul, e-kitap, e-imza, e-kağıt, e-kalem, e-media ya da poi-media, e-kütüphane, e-belediye, e-para, e-banka.. Bu listeyi daha da uzatabilirsiniz. e-cemaat mesela.." şeklinde yazdı.
Dilipak yazısını şöyle sürdürdü:
"Şimdiden sanal cemiyetler kurulmaya başladı bile. Sanal forumlar da düzenleniyor. Ne tertip heyeti, ne nüfus cüzdanı, ikametgah sureti.. Sanal polis teşkilatı mı kuracaklar. Sanal polis başka ülkelerde host edilen adreslere müdahale edebilir mi?
"İnternette gazete çıkartmak için beyanname filan vermeye gerek yok.. İnternet mediasının yazarlarından mal beyanı filan da istenmiyor.. İnternet tv ve radyosu için sermaye tahdidi de yok.. RTÜK kurallarına da tabi değil. Yeni bir durumla karşı karşıyayız..
"Ergenekon davası her gün ortaya çıkan yeni bir ses kaydı ile biraz da internet üzerinden izlenmiyor mu? Göreceksiniz, yakın gelecekte, dersler, mahkemeler, birçok sosyal ve kültürel etkinlik, sanatsal etkinlik internet üzerinden ya da cep telefonları ile izlenecek. Bu konuda henüz işin çok başındayız. Bu gerçekten kaçmak ve bu gerçeğe sırtımızı dönmek çözüm değil..
Gerçeği görmek, havf ile reca arasında / korku ile umut arasında bir yerde durmak zorundayız..
"Bilgi otoyolunda saniyede 300.000 km hızla world wide web ile dünyaya bağlanıyorsunuz.. İşin ilginç yanı, harf devrimi yapıp Latin alfabesine geçtik de, “W” harfi ile yazmak bizde hâlâ suç değil mi? Ergenekonculara üzülüyorum, ağız tadı ile bir darbe bile yapamayacaklar artık.. Baksanıza “Genç Siviller”in sesi, “genç subaylar”dan daha çok çıkıyor. Kenan Evren nerede ise “şamar oğlanı”na döndü... İnternet çocuğu bunlar! Göreceksiniz, Honduras’ta da “genç siviller” kazanacak, darbeci generallere karşı!
Hay Allah! Çağı yine ıskaladık. Eller aya, bizler yaya..
Sahi ne olacak bu memleketin hali?