Bundan tam 30 yıl önce 1989 yılında Cenevre yakınlarındaki CERN araştırma merkezinde çalışan İngiliz bir yazılımcı çalıştığı kampüsteki birkaç bin bilim insanı için pratik bir veri alış-veriş ağı geliştirmek istedi. Daha sonra bu sisteme dünyanın farklı yerlerinde olup CERN ile çalışan bilim insanları ve üniversiteler bağlandı. Son olarak da sistem halka açıldı ve bağlı olan herkesin arasında veri paylaşımı yapabileceği bir dev bir ağa dönüştü. Bugün bu ağa 'internet' diyoruz.
Merkezi olmayan bir bilgi yönetim sistemi vizyonu ile ağın ilk kodlarını ve kurallarını yazan Tim Berners Lee, interneti icat etmiş oldu ve tüm insanlığın geleceğini geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirdi.
Dünyayı değiştiren 4 yıl
Bilgisayarları birbirine bağlayan benzeri sistemlerin daha ilkel versiyonları özellikle askeri alanlarda mevcuttu ancak Lee'nin 1989'da yazdığı kodlar web sayfalarının oluşturulmasına ve bir tarayıcı ile tüm bu sayfalara ulaşılmasına imkan tanıdı.
Tim Burners Lee ve internetin kodlarını yazdığı bilgisayarı
1990 yılında Belçikalı bilim insanı Robert Cailiau Lee'nin ekibine katılarak HTML (Hypertext Markup Language) standardını oluşturdu.
İkili birlikte HTTP (Hypertext Transfer Protocol) ve URL (Uniform Resource Locators) protokollerini yazdı. Bu şekilde web adresleri ve hiperlink oluşturmanın önü açıldı. 1990 yılında CERN'in ilk web tarayıcısı hizmete girdi.
1991 yılında ilk kez CERN dışında çalışan görevlilerce kullanılmaya başlanan sistem daha sonra 1993 yılında halkın kullanımına açılmasıyla süratle büyüdü.
'İnterneti sahtekarlar ve troller ele geçirdi'
Lee'nin 'World Wide Web' yani 'Dünya Çapında Ağ' adını verdiği bu sisteme ilişkin bugün "Malesef sahtekarlar tarafından ele geçirildi" diyor ve kurtarılması için 'Save the web' (Ağı kurtarın) isimli bir kampanya yürütüyor. Lee'nin ekibinde çalışanlardan teknisyen Francois Fluckiger, "Kendimize sormak zorundayız; acaba tamamen kontrol dışı bir canavar mı yarattık?" diye hayıflanıyor.
Lee'nin kampanyası çerçevesinde internet için 'Ağda yeni sözleşme' adı altında temel haklar, kişisel bilgilerin korunması, güvenlik, dezenformasyon, kutuplaşmaya neden olan içerikler ve daha pek çok alanda yeni düzenlemeler oluşturulması isteniyor.
New York Times'a yazdığı bir yazıda Lee internetin sahtekarlar, düzenbazlar ve troller tarafından ele geçirildiğini ve dünyanın her yerinde toplumları manipüle etmek için kullanıldığını ifade ediyor. Lee yazısında karanlık web, siber suçlar, sahte haberler ve kişisel veri hırsızlığının 21.yy için ciddi tehlike oluşturduğunu kaydediyor.
İnternetin fikri hakları kimde?
Halka açılmadan bir yıl önce 1994'te teknisyen Fluckinger son derece önemli bir hamle yaparak aynı kodlara sahip ikinci bir ağ oluşturdu fakat bunu açık kaynak kodlu olarak halka açtı. Orijinal ilk ağ ise fikri haklarının korunabilmesi için CERN'de kaldı.
1995 yılında orijinal ağın kodlarına ilişkin bu haklar Lee tarafından Massachusets Teknoloji Enstitüsü'nde kurulan W3C adlı bir konsorsiyuma devredildi. İnternetin fikri hakları bugün hala bu konsorsiyuma aittir.
Kaynak: Sertaç Aktan-Euronews