İnsanın kendi canına kıyması, şu veya bu sebepten dolayı intihar etmesi ne aklen, ne dinen hiçbir şekilde meşru karşılanmaz, caiz görülmez. Çünkü, böyle bir teşebbüste bulunan kişi, her şeyden önce Allah tarafından kendisine emanet edilen hayat nimetine tecavüz etmiş, büyük bir vebal altına girmiş olur.
Ayrıca böyle bir insan Müslümanların gözünde iyi olarak anılmaz, hakkında iyi düşünülmez. Büyük bir günaha girdiği için âhirette de Cehennem azabını hak eder.1 Bununla beraber Cenab-ı Hak dilerse bu kulunu affedebilir.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) pekçok hadis-i şeriflerinde kendi canına kıyan kimselerin büyük bir günaha girdiklerini, Cehennem azabına uğrayacaklarını bildirmiştir. Zaten toplumda gördüğümüz kadarıyla böyle bir duruma düşen kimse, genellikle dini ve mânevi yönden zayıf olanlardır.
İntihar etmek her ne kadar büyük bir günah ise de; intihar eden küfre girmez, kâfir olmaz. Çünkü, ancak iman esaslarından birisini inkâr etmiş olması kişiyi imansız eder. Bunun için, diğer Müslümanlar gibi cenaze namazı kılınır. Başta İmam-ı Âzam ve İmam-ı Muhammed olmak üzere İslâm âlimlerinin ekserisinin görüşü bu şekildedir. İster kazâen, yani elinde olmadan olsun, isterse kasdi olarak olsun cenaze namazı kılınır.
Ancak İmam Ebû Yusuf, "Hata veya şiddetli bir ağrıdan kurtulmak maksadıyla olmadıkça kendi canına kıyan kimsenin üzerine cenaze namazı kılınmaz." demektedir. Fakat, cumhur-u ulemânın görüşü, intihar eden kimsenin namazının kılınacağı şeklindedir.2
Kaynaklar:
1. Müslim, İman: 175.
2. el-Feteva'l-Hindiyye, I/163.
Sorularla İslamiyet