Şimdiye kadar 'galyum' diye bir element duymuş muydunuz? 'Hayır' dediğinizi varsayıyor ve hemen açıklamaya girişiyoruz:
Galyum, atom numarası 31 olan bir element. Doğada saf olarak bulunmayan bu metalimsi boksit ile çinkonun saflaştırılması işlemi sırasında alüminyum ile beraber elde ediliyor. Ama olayın en enteresan tarafı kendisinin alüminyumun en büyük korkusu oluşu. Aslında sadece alüminyumla da sınırlandırmamak gerek çünkü bulaşıcı doğası gereği diğer metallere saldırıyor.
Galyumun isminin de kendisi gibi oldukça enteresan bir hikayesi var. Şöyle ki, kaşifi olan Fransız bilim insanı Paul Emile Lecoq de Boisbaudran, 1874 yılında galyumu bulduğu zaman, doğrudan kendi ismini vermektense kelime oyununa dayalı bir zeka bilmecesi yapıyor ve Fransa'nın Latincesi olan Gallia'dan ilham alarak elemente galyum ismini veriyor. Bununla beraber bilim adamının soyadı olan Lecoq'un da Latince karşılığı 'Gallus' yani 'horoz' anlamına geliyor. Horoz ise bildiğimiz gibi Fransa'nın simgesi olan hayvan. Gerçekten çok ince bir kelime oyunu.
Galyumun en önemli özeliği ise erime sıcaklığının 30 derece oluşu. Yani diğer bir deyişle elimizde tuttuğumuz yahut vücudumuzda herhangi bir yere değdirdiğimiz vakit erimeye başlıyor. Bunun sebebi tahmin edeceğimiz gibi vücut sıcaklığımızın 37 derece olması. Ama örneğin bunun ertesinde eriyikleri alıp oda sıcaklığında (+/- 20 derece) bir kaba koyarsak yeniden katılaşıyor.
Terminatör 2'deki cıva adamı hatırlıyor musunuz? İşte onun 'tehlikesiz' olanından bahsediyoruz. Çünkü cıvanın aksine zehirli bir madde değil galyum. Haliyle eğer kimyager bir yakınınız varsa ondan temin edip de arkadaşlarınıza şaka yapmak için kesinlikle bire bir.
Evet; bu girizgahın ertesinde sanırız haberimizin an konusuna gelebiliriz. Yukarıda da söylediğimiz gibi alüminyumun baş düşmanı galyum. Çünkü üzerine döktüğümüz vakit önce çepeçevre sarıyor ve ardından da paramparça ediyor alüminyumu. iPhone'un da alüminyum olduğunu düşünürsek başına neler geleceğini tahmin etmek pek de güç olmasa gerek.
yenisafak