Kimileri IŞİD'e 30, kimileri 45 yıl ve Suudi Arabistan eski istihbarat Başkanı Türki Faysal gibiler de en az 10 yıl veya daha gerçekçi olanlar 3 yıl ömür biçseler de IŞİD’in “dayanıksız” olduğu son derece açık. Şüphesiz, işlevsel rolü bittiğinde iç ve dış amiller nasıl teşekkülü için bir araya geldilerse dağılması için de bir araya geleceklerdir.
Kitapta aynı zamanda IŞİD’in tarihi ve güncel modellerinin izi sürülüyor. Tarihte bir arkeoloji yaparak bu yapının analizi yapılıyor. Yazarlara göre, oluşumuna neden olan esbap ortadan kalktığında, IŞİD geldiği yere, tarihe geri dönecektir. Hikâyesini siyasi yönüyle anlattıkları IŞİD’in itikadi boyutuna da değinen yazarlar, örgütün İslâm tarihinde her dönem var olan Harici karakterin bir devamı olduğunu öne sürüyorlar. İsrail’in kurulması sonrasında mezhebi karakterli İran devrimi ve akabindeki Amerikan müdahalelerinin bu yapıya altyapı oluşturduğuna vurgu yapılması da kitabın ilginç yönlerinden.
ABD’nin her zaman “terör örgütleri” ile uğraşan bir Ortadoğu’yu arzuladığı biliniyor. Kitaptaki tasvirden, ABD’nin İslam coğrafyasında kalmaya devam etmesinde de yürüttüğü terör tacirliği faaliyetlerinin önemli katkısı olduğu ortaya çıkıyor. Bu tip hareketlerin Ortadoğu’daki halk iradesini bloke etmek maksadıyla özellikle Bucca, Taci ve Ebu Gureyb hapishanelerindeki işkencelerle ete kemiğe büründüğünü ifade etmiş olmaları bu hareketin PKK ve PYD ile benzerlik kurulmasını mümkün kılıyor. Nitekim kitapta bu çerçevede önemli anıştırmalar mevcut.
Yazarlar, IŞİD’in ABD’nin ürettiği “son” terör örgütü olduğunu ifade ederek, örgütün fonksiyonunu ise, Batı’nın istediği an İslam coğrafyasına yeni müdahalelerine bahane olarak izah ediyorlar.
Mustafa Özcan-Leyla Özcan, IŞİD ve Kökenleri: Haricilik ve Selefilik, Safa Yayın Dağıtım, 2015, 192 sayfa.
dunyabulteni