İKT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili olarak, "Bu ihtilaller artık hiçbir şeyin dün gibi olmayacağını, bugünün çok farklı olduğunu ve yarının tamamen farklı olacağını gösterdi" dedi.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili olarak, "Bu ihtilaller artık Arap dünyasında hiçbir şeyin dün gibi olmayacağını, bugünün çok farklı olduğunu ve yarının tamamen farklı olacağını gösterdi" dedi.
Yönetimler halk için değil
İhsanoğlu, Ortadoğu'daki gelişmelerin çok önemli olduğunu dile getirerek, bu hareketleri "Halk ihtilalleri, gençlik ihtilalleri, sokaktaki insanın ihtilalleri, lidersiz ihtilaller, teşkilatsız ihtilaller" olarak tanımladı. Türkiye'nin 1839 Tanzimat Fermanı ile geçirdiği önemli dönüşümü Arap dünyasının çok geç yaşadığını ifade eden İhsanoğlu, Ortadoğu'daki rejimlerin yapısını ele alırken yönetimlerin, iktidarların halk için olmadığına işaret etti. İhsanoğlu, "Düne kadar hâlâ bazı yerlerde halk iktidar için vardı, rejimi korumak için vardı. Rejimler halka hizmet etmek için yoktu. Bugün bu yıkılıyor. Ve bugün Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da, Suriye'de, Yemen'de halkın ayaklanması arkasında çok önemli faktörler vardır. Nüfusun yarısına yakını genç. Bu genç nesiller doğdukları günden ayaklandıkları güne kadar bir tek kişinin fotoğrafını görüyorlar. Her şey o kişi için oluyor. İstedikleri işi bulamıyor, hürriyetin tadını bilmiyorlar, onurlu bir hayat yaşamaktan mahrumlar. Devletlerin bütün imkânlarını kendileri için değil, rejim için kullanıyorlar. Bütün bunlar bu isyanın oluşması için baskı yapan faktörlerdir." değerlendirmesinde bulundu.
Reformlar bir an önce yapılmalı
Suriye'deki olayları da değerlendiren İhsanoğlu, reformların bir an önce gerçekleştirilmesi ve çağrısında bulundu. İhsanoğlu, Suriye'nin Ortadoğu barış süreci ve bölge ülkelerinin istikrarı için çok önemli bir ülke olduğunu kaydetti. Bu süreçte İKT'nin rolüne de değinen İhsanoğlu, "Bu ülkelerin bir an evvel hür ve onurlu bir siyasi gelişme zemini içerisine girmesi gerektiğini bildirdik. Yani hükümetler halkın hizmetinde olmalı, ama maalesef değiller. Halk hükümetlerin hizmetinde değil, anayasaların totaliter bir sistemden daha demokratik bir sisteme getirilmesi gerekir. Basın hürriyetinin düzenlenmesi lazım. Bunlar olmazsa halklar eskisi gibi boyun eğmeyecektir ve bu görülmüştür. O bakımdan bizler bunları teşvik ediyoruz" diye konuştu.
Milli Gazete