Bismillahirrahmanirrahim
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvela: Umum Nurcuların mübarek bayramlarını ve haccü l-ekberde bulunan Nur şakirtleriyle ve hacdaki Nur taraftarlarının bayramlarını tebrik içinde ve çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan, Arabistan gibi alem-i İslamın büyük memleketleri birer devlet-i İslamiye şeklinde Hind de yüz milyon bir devlet-i İslamiye, Cava da elli milyondan ziyade bir devlet-i İslamiye ve Arabistan da dört beş hükumet bir cemahir-i müttefika gibi Arap birliği ile İslam birliğini birleştirmesindeki alem-i İslamın bu büyük bayramının mukaddemesini tebrik ile bu bayram bize müjde veriyor. (Emirdağ Lâhikası, s. 234)
...
Aziz, sıddık, sadık, muhlis ve hâlis kardeşlerim ve hemşirelerim,
Bütün ruh u canımızla bayramlarınızı, hem bu sene serbestçe hâlisâne hacca gidenlerin bayramlarını, hem bu vatandaki istibdadın kırılmasıyla hürriyet-i şer'iyeye bu milletin mazhariyete başlamasını ve bu milletin bu mânevî bayramını ve âlem-i İslâmın ittifakkârâne intibahlarının mânevî bayramlarını ve Risale-i Nur'un hakikat-i Kur'âniyeye dair verdikleri haberlerini zamanın tasdik etmelerini ve en geniş bir dairede o mânevî envar-ı Kur'âniyeye, beşer ihtiyacını hissetmesini tebrik ediyoruz. (Emirdağ Lâhikası, s. 291)
...
Aziz, sıddık, fedakâr kardeşlerim,
Çok yerlerden telgraf ve mektuplarla bayram tebrikleri aldığım ve çok hasta bulunduğum için, vârislerim olan Medresetü'z-Zehra erkânları benim bedelime hem kendilerini, hem o has kardeşlerimizin bayramlarını tebrik etmekle beraber, âlem-i İslâmın büyük bayramının arefesi olan ve şimdilik Asya ve Afrika'da inkişafa başlayan ve dört yüz milyon Müslümanı birbirine kardeş ve maddî ve mânevî yardımcı yapan İttihad-ı İslâmın, yeni teşekkül eden İslâmî devletlerde tesise başlamasının ve Kur'ân-ı Hakîmin kudsî kanunlarının o yeni İslâmî devletlerin kanun-u esasîsi olmasından dolayı büyük bayram-ı İslâmiyeyi tebrik ve dinler içinde bütün ahkâm ve hakikatlerini akla ve hüccetlere istinad ettiren Kur'ân-ı Hakîmin, zuhura gelen küfr-ü mutlakı tek başıyla kırmasına çok emareler görülmesi ve beşer istikbalinin de, bu gelen bayramını tebrikle beraber, Medresetü'z-Zehranın ve bütün Nur talebelerinin hem dahil, hem hariçte, hem Arapça, hem Türkçe Nurların neşriyatına çalışmalarını ve dindar Demokratların bir kısm-ı mühimmi Nurların serbestiyetine taraftar çıkmalarını bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz.
Bu sene hacıların az olmasına çok esbap varken, 180 binden ziyade hacıların o kudsî farizayı ve din-i İslâmın kudsî ve semavî kongresi hükmünde olan bu hacc-ı ekberi büyük bir bayramın arefesi noktasında olarak bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz. (Emirdağ Lâhikası, s. 336)
Bediüzzaman Said Nursî
SÖZLÜK:
HACCÜ\'L-EKBER : En büyük hac. Arefe günü Cumaya tesadüf eden hac.
CEMÂHİR-İ MÜTTEFİKA : Birleşik cumhuriyetler.
İSTİBDAD : Başlı başına olmak. Keyfî idare sistemi. * Zulüm ve tahakküm.
HÜRRİYET-İ ŞER\'İYE : Şeriatın tarif ettiği hürriyet.
MAZHARİYET : Sahip ve nâil olma, elde etme, başarı; bir şeyin göründüğü yer oluş.
İTTİFÂKKÂRÂNE : Birleşerek, birlik halinde.
İNTİBÂH : Uyanıklık, hassasiyet.
ENVÂR-I KUR\'ÂNÎ : Kur\'ân\'ın nurları, aydınlıkları.
MEDRESETÜ\'Z-ZEHRÂ : Bediüzzaman\'ın Doğu\'da yapılmasını idârecilere teklif ettiği, fen ilimleriyle müsbet ilimlerin birlikte okutulmasını düşündüğü üniversite.
ERKÂN : (Rükn. C.) Rükünler. Esaslar. Temeller. İleri gelen kimseler.
KÁNUN-U ESÂSÎ : Anayasa.
BAYRAM-I İSLÂMİYE : Müslümanların bayramı.
HÜCCET : Senet, vesika, delil; bir iddiânın doğruluğunu ispat için gösterilen belge.
İSTİNAD : Dayanma, güvenme.
FARÎZA : Farz olan.