İslam alimlerinin ortaçağda geliştirdiği ilk bilgisayar ortaya çıktı

O bir Ortaçağ bilgisayarı… İslam alimlerinin geliştirdiği bu alet, kullanmasını öğrenince pek çok karışık işlemin çözülebildiği mükemmel bir alete dönüşüyor...

İslam alimlerinin geliştirdiği usturlap, mükemmel bir astronomi aleti… Mevlana, “Nasıl bir usturlap gökyüzünde olup bitenlere işaret ediyorsa, insan da Rabbine işaret eder ve nasıl bir usturlap, bir manavın elinde hiç bir anlam ifade etmeyecekse, aynı şekilde insan, kendini tanımadıkça asla Rabbini tanıyamaz” diyor ve Müslüman bilginlerin geliştirdiği astronomi aleti usturlaba atıfta bulunuyor… Bizim de yolumuz onunla kendi topraklarımızla değil Hollanda Amsterdam'da kesişiyor…

Bizi usturlap ile tanıştıran kişi ise Hollanda Utrecht Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Hüseyin Şen... Şen, Uçak ve Uzay Mühendisliği okumuş, Utrecht Üniversitesinde matematik doktorası yapmış. Faslı ve Türk çocuklara matematik dersi verirken, “Bizim neden icadımız yok?” sorularıyla karşılaşınca Hollanda'lı İslam Bilim tarihçisi Prof. Jan Hogendijk'e ulaşmış. Hoca Hollanda'da alanında tek ve takipçisi de olmadığı için Hüseyin Şen'in bu ilgisini değerlendirmiş ve birlikte çalışmaya başlamış.

Usturlap, Antik Yunan döneminden 18. yüzyıla kadar astronomi ölçümlerinde ve matematiksel hesaplamalarda kullanılmış, mekanik bir ölçüm cihazı. Ayrıca bu cihaz, Güneş'in, Ay'ın, gezegenlerin ve yıldızların konumlarının ölçümünde, yerel saatin ve İslâm dininde namaz vakitlerinin belirlenmesinde ve denizde yön bulma işlevini görüyor.

Hollanda'da bir Türk bilimadamı

Usturlap'ın ilk olarak Appolinius ve Hipparkos tarafından keşfedildiğini söyleyen Şen, “Bu konuda yazılan en eski kitap, 829-830 senesinde Bağdat'ta ve 833 senesinde Şam'da çalışan Ali İbn İsa'ya ait. Başka bir rivayete göre de usturlabı ilk keşfeden ve bu konuda ilk kitap yazan kimse Abbasi devri astronomi alimlerinden Ebu İshak el-Fezari. İslam dünyasında ilk kullanan da kendisi. Bu konu hakkında kitap yazan diğer alimler El-Biruni, Nasirüddin Tusi ve Habeşül Hasib. El Biruni gibi alimler yıldızların yerini bir çark ile belirleyen mekanik usturlaplar da geliştirmişler. Bunlar Şamin ve Ez-Zerkali tarafından geliştirilmiş ve mekanik saatin temeli ortaya çıkmış. On ikinci yüzyılda Şerafeddin et-Tusi usturlaba yeni bir şekil vererek baston şeklinde bir usturlap geliştirmiş” diyor.

EN KARMAŞIK USTURLAP

Hüseyin Şen de bize orjinali Atina'da olan ve Ortaçağ'da geliştirilen bir usturlapı getiriyor. Elindeki cihaz 1300'lü yıllara ait. İbn el-Serrac isminde bir İslam astronomu tarafından geliştiriyor. Şen, elindeki cihazın en karmaşık ve kullanımı en zor olanı olduğunu söylüyor…

Şen, usturlap ile Hollandalı İslam matematik ve astronomi tarihi uzmanı Prof. Dr. Jan Hogendijk sayesinde tanıştığını söylüyor ve devam ediyor: Hocamın el-Hucendi adında meşhur bir astronomun 10. yüzyılda üretmiş olduğu ve günümüzde Katar'daki İslam Sanatı Müzesi'nde bulunan bir usturlapın şeklini baz alarak geliştirmiş olduğu düşük maliyetli usturlap modeli ile verdiği çalıştaylarda zaman zaman ona eşlik ettim

Namaz vakti ondan sorulur

Şen, usturlapı astronom ve astrologlar için cazip bir alet olarak tanımlıyor ve şunları anlatıyor: Usturlap, ortaçağ astronomi tarihinde en yaygın kullanılan astronomik gözlem ve matematiksel işlem aletidir. Ebatları usturlabına göre değişse de, genel olarak taşınabilir ebatlarda olması bu aleti astronom ve astrologlar için cazip bir alet haline getirmiştir. Usturlabı cazip kılan diğer bir unsur, analog bir bilgisayar vazifesi görmesidir. Bunun avantajı, normalde uzun hesaplar gerektirecek işlemlerin, bu aletle bir iki basit işlemle yapılabilmesidir. Usturlap prensip olarak bir nevi gökyüzü haritasıdır ve geceleri gökyüzünde görünen belirli sayıda parlak ve çıplak gözle kolaylıkla görülebilen yıldızın, ki bu usturlabına göre değişir, gökyüzündeki hareketlerini gösterir. Aynı şekilde gündüz boyunca Güneş'in hareketini dakik bir şekilde gösterir. Bunun için üzerinde özel olarak yerleştirilmiş, Güneş'in ve bazı yıldızların konumlarını gösteren bir disk yer alır. Böylelikle, güneşin veya 20-30 kadar parlak yıldızın yüksekliği ile yönü arasında bir bağ kurulmuş olur ve sonuç olarak usturlapla güneşin veya üzerinde bulunan yıldızlardan herhangi birisinin yükseklikleri ölçüldüğü takdirde usturlap bir astronomik saat veya pusula olarak kullanılabilir. Bu, usturlapla yapılabilecek en temel işlemlerdir. Bunun dışında ibadet vakitlerinin tayini için ve yüzlerce başka astronomik ve matematiksel işlem için kullanılabilir. İslam âlimleri, yüzyıllar boyunca usturlabın üretimine ve kullanımına dair yüzlerce eser kaleme almışlardır.

Usturlapın piri Biruni

İslam âlimlerinin farklı farklı usturlaplar icat etttiklerini dile getiren Şen devam ediyor: "Bunların bazıları çubuk şeklinde, bazıları küre şeklindedir ama en yaygın olarak kullanılan usturlap türü, planisferik denilen, düzlem usturlabıdır. Bu usturlap -isminin de işaret ettiği gibi- düz dairesel disktir ve genellikle pirinçten üretilmiştir. Arapça “Umm”, yani “ana” denilen bu diskin üst tarafında “kürsü” denilen ve askı olarak kullanılan halkayı tutan bir çıkıntı parça vardır. Ana diskin içinde dairesel bir boşluk vardır ve bu boşluğun tam göbeğinde bir çivi deliği vardır. Bu boşluğun içinde 3-5 kadar dairesel disk yer alır. Bu diskler enlem diskleridir ve ön ve arka yüzlerinde usturlabın kullanılacağı enleme göre kazınan ve stereografik izdüşüm denilen matematiksel bir yöntemle gökyüzünü çizgilerle düzenli olarak taksim eden ölçüm şebekeleri ve saat çizgileri yer alır. Son olarak da bu disklerin üzerine, bir örümcek ağını anımsatması münasebetiyle Arapça “Ankebut” denilen bir parça yer alır. Bu parça en üstte yer alır ve bir usturlabın dönen tek parçasıdır. Ankebut'un üzerinde yine stereografik izdüşüm yöntemiyle çizilmiş ve Güneş'in yıl boyunca konumunu gösteren bir ekliptik dairesi ve 20-30 kadar yıldızın konumlarını gösteren iğne uçlu göstergeler yer alır. Bu göstergelerin arasından, Ankebut'un altında bulunan enlem diskinde yer alan ölçüm şebekesi görünür ve böylelikle bir yıldızın veya Güneş'in yüksekliğini dakik bir şekilde ölçmek mümkün olur. Usturlaplarda stereografik izdüşüm yönteminin tercih edilmesinin sebebi, bu izdüşüm yöntemi kullanıldığı takdirde, küre halindeki gökyüzünde bulunan dairelerin, izdüşümü yapıldıktan sonra diskin üzerinde yine daire olarak kalmalarıdır. Bunun pratik yönü aşikârdır, çünkü bir pergel ile daire çizmek/kazımak, bir elips çizmekten çok daha kolaydır."

Yeni Şafak - Ayşe Begüm Çelikkol

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Bilim - Teknoloji Haberleri