Yasin Yağcı-Basri Doğan'ın haberi:
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Avrupa'da 30 milyonu aşkın Müslüman'ın yaşadığını hatırlatarak, "Bu yüzden İslam artık Avrupa'nın bir realitesidir." dedi. Bugünün dünyasında insanlığın en büyük probleminin insanlar arasındaki ilişki ve bu ilişkinin seviyesi olduğunu da belirten Prof. Görmez, "Bu ilişkiler içinde doğu- batı ilişkisi, kültürler, dinler, medeniyetler arası ilişki ve bu bağlamda Batı ile İslam arasındaki ilişki çok kritik bir noktaya gelmiştir. Bu ilişkinin düzelmesinin yolu aslında cehaletleri, bilgisizlikleri ve önyargıları ortadan kaldırmaktan geçer. Bu ilişkiler sadece azınlık, entegrasyon ve güvenlik politikalarıyla tesis edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Görmez, Rotterdam İslam Üniversitesi'nin (IUR) Manevi Rehberlik Yüksek Lisans Bölümü'nün Hollanda'da resmen tanınması dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. IUR'nin resmi anlamda tanınmasının memnuniyet verici olduğunu kaydeden Prof. Görmez, 'Ferhat'a dağlar dayanmaz' sözüne atıf yaparak, "Aslında bilgi ve hikmet hepimizin Şirin'idir. Herkes Şirin uğruna Ferhat olup bilgi ve hikmetin peşine düşmelidir. IUR ve benzeri kurumlar çoğaldığında Hollandalı dostlarımıza Ferhat'ı da Şirin'i de çok rahat anlatırız." şeklinde konuştu.
İnsanlar arasındaki ilişkilerin bilgi, hikmet, ahlak ve adaletle kurulması gerektiği üzerinde de duran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, bu noktada son dönemlerde Avrupa'nın birçok ülkesinde önemli gelişmelerin yaşandığına işaret etti. Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda'da üniversite düzeyinde İslam'la ilgili bölümlerin açıldığına değinen Prof. Görmez, bu üniversitelerin yöneticilerinin tecrübelerinden istifade etme anlamında kendileriyle iletişime geçtiklerini ve buna olumlu cevap verdiklerini söyledi. Bütün bu teşebbüslerden olumlu bir mesaj aldıklarının altını çizen Prof. Görmez, şöyle konuştu: "Özellikle üniversitelerin ve yöneticilerinin bu teşebbüslerini, İslam ve Müslümanlarla ilişkileri bilgi ve hikmet üzerinden kurma şeklinde değerlendiriyoruz. Eğer bu teşebbüsler gerçekten üniversite sistemi içinde yüksek bir akademik birikim olarak İslam'a dair bilgileri topluma yaymak için varsa, ülke olarak her türlü desteği bütün üniversitelere vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim."
Programın açılışında bir konuşma yapan IUR Rektörü Prof. Ahmet Akgündüz ise üniversitenin bir bölümünün Flaman Akreditasyon Kurumu (NVAO) tarafından resmen akredite edilmesinin önemi üzerinde durdu. İslam hakkında doğru bilgilerin verilmesi için çaba gösterdiklerine işaret eden Prof. Akgündüz, İslam ile bulundukları ülke kültürü arasında, köprü görevi üstlenmek amacında olduklarını kaydetti.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük de konuşmasına, Avrupa ülkeleri içinde bir İslam Üniversite'sinin kurulmasına demokratik bir yaklaşım gösteren Hollanda'yı tebrik ederek başladı. Hollanda'nın gelişmesine yardımcı olan pek çok İslami unsurun bulunduğunu ileri süren Prof. Küçük, bu insanların maddi olduğu kadar manevi ihtiyaçlarının da dikkate alınma zorunluluğu bulunduğuna işaret etti. Bu ihtiyacın karşılanması girişimlerinin üniversite seviyesinde ele alınmasının oldukça önemli olduğunu belirten Prof. Küçük, bu bağlamda IUR'nin önemli bir boşluğu doldurduğu görüşünü dile getirdi.
Hollandalı Prof. Dr. Jan Peters ise geçmişte Katolik Üniversitesi'nin kurulması aşamasında yaşanan süreci anlattı. Benzer süreci IUR'nin de yaşadığına işarete den Prof. Peters, İslam Üniversitesi'nin bir bölümünün resmen tanınmasının önemli olduğunu kaydetti.