Risale Haber-Haber Merkezi
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) tarafından yılda iki defa düzenlenen Uluslararası Gençlik Buluşmalarının Yedincisi “İslam Birliğinde Gençliğin Rolü” başlığıyla 22-29 Ocak 2012 tarihleri arasında Sudan’ın başkenti Hartum’da yapılıyor.
Yurt dışından ve Sudan’dan İDSB üyesi kuruluşları temsil eden yüze yakın ikinci nesil genç liderlerin katıldığı buluşmada konuşan DSB Genel Koordinatörü Cihangir İşbilir, "İslâm dünyasının birliği ortak dâvâmız, ortak hedefimizdir" dedi.
İşbilir, "İslâm birliği için çalışmak ve gayret etmek şuurlu her Müslümanın üzerine farz olan bir vazifedir. Bu vazifenin yerine getirilmesi ise İslam dünyasının genç nüfusunun ancak bu ideal etrafında gelmesine bağlıdır. Bugün Fas’tan Afganistan’a, Tanca’dan Jakarta’ya kadar şahit olduğumuz hareketlilik ve uyanış ‘İslam dünyasının birliği’ idealinin nasıl bir mecburiyet ve mükellefiyet olduğunu hepimize açıkça göstermektedir. Bugün tehlikede olan coğrafyamız ve sınırlarımız değildir sadece, değerlerimiz, medeniyetimiz ve kimliklerimizdir" şeklinde konuştu.
CEHALET, FAKİRLİK VE İHTİLAF DÜŞMANLARINI DİZE GETİREBİLİRİZ
Düşmanı dışta görmek kolaycılığından kurtulmanın vaktinin geldiğine dikkat çeken İşbilir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zira düşmanımız ve problemlerimiz sadece dışarıdan olsaydı bugün bu halde
olmazdık. İslam dünyasının birliği, refah ve kalkınmasının önündeki en önemli engelin bizim zaaflarımız ve noksanlıklarımız olduğuna en ufak şüphemiz olmasın.
Bu engelleri aşmak için özgüven ve ümidi besleyecek, kuvvetli bir basiret ve ferasete
ihtiyacımız olduğunun altını çizmek istiyorum. Hamasi nutuklar, hedefsiz toplantılar, özden kopuk icraatlardan bize bir fayda olmadığını gayet iyi biliyoruz. Netice odaklı, stratejik, ahlaki ve aklî tercihlerle adımlarımızı atmak zorundayız. Bu şuur ve anlayışla cehalet, fakirlik ve ihtilaf düşmanlarını ancak dize getirebiliriz. Bu direniş ruhu ve diriliş şevki ile medeniyetimizi ihya edebiliriz.
İSLAM DÜNYASI BÜYÜK VE KÖKLÜ BİR AİLEDİR
"İslam dünyası büyük ve köklü bir ailedir. Bugün maalesef bu ailenin fertlerinin bir kısmı birbirlerini tanımıyor. Bir kısmı birbirlerine yabancılaşmış. Hatta bir kısmı birbirine düşman olmuş. Bir kısmı ailesini unutmuş, kimliksizleşmiş. Bir kısmı ailesinin izzet ve şerefinden habersiz olduğu için kendisine izzet ve şeref vereceğini zannettiği mecralarda çırpınıp duruyor. Bir kısmı açlıkla, bir kısmı zenginlikle imtihan olunuyor!
Bir kısmı zalim ve müstebitlerin zorbalıklarıyla mücadele ediyor. Kardeşlerimizin bir kısmı işgal altında, bir kısmı esaret altında. Bir kısmı Müslüman olmayan ülkelerde İslam karşıtlarının baskıları altında.
MUHTEŞEM AİLENİN REİSİ SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZDİR
"Bu muhteşem ailenin reisi Sevgili Peygamberimizdir. Muhteşem bir mâzimiz, Âlemlerin Rabbi tarafından gönderilen muhteşem bir Kitabımız vardır. Bizler için izzet de lezzet de, şan da şeref de bu aileye mensubiyette, Onun reisine ve Kitabına uymaktadır. Memleketlerimiz, renklerimiz, alışkanlıklarımız, kültürlerimiz farklı olabilir.
Bu farklılıklar, ortak değerlerimiz ve bizi birbirimize bağlayan bağlar yanında çok az
ve kıymetsizdir. Bunu bir an bile aklımızdan çıkartmayarak nefes almak, hareket etmek zorundayız. Bize ümitsizlik, düşmanlık, zillet aşılamak isteyen her kim olursa olsun canımız pahasına onunla mücadele etmeliyiz. Bizi birbirimize bağlayan manevi bağları unutturmaya çalışanların niyetlerini, ittifak ve dayanışmamızla kendilerine unutturmalıyız.
"Bizimhak bir dâvâmız, insanlığa verecek gerçek bir mesajımız vardır. Bu mesajı dilimizle değil, hâlimizle, yaşantımızla vereceğiz. Mesuliyet sahibi âlimlerimiz, şefkatli idarecilerimiz, hikmetli hatiplerimiz, gayretli işadamlarımızla vereceğiz bu mesajı.
Bu mesajı, İslâm ahlâkının güzelliklerini şahsi, sosyal ve siyasi hayatımıza yansıtarak vereceğiz. İnandıklarımızı yaşayarak bu mesajı ulaştıracağız insanlığa.