Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Ergün Yıldırım, İslam dünyasının büyük bir çıkmaz içinde olduğunu bundan çıkış yolunun "yeniden ihya" ve "tecditle değişim" olduğunu söyleyerek Risale-i Nur hareketinin ihyayı temsil edenlerden biri olduğunu söyledi.
İslam toplumlarında "Gelenekçilik, devrimcilik ve ihyacılık" şeklinde üç siyaset tarzıyla karşılaşıldığını hatırlatan Yıldırım, Yeni Şafak'taki yazısında gelenekçiler ve devrimcileri kısaca anlattı ardından "ihya" yöntemini şöyle açıkladı:
TÜRKİYE'DE RİSALE-İ NUR, NAKŞİLİĞİN MÜCEDDİDİYE ÇİZGİSİ
"İhyacılar, İslam'ı ıslah ve tecdit çerçevesinde modern dönemde yeniden gündeme getiren akımlardır. İslamlaşma hareketinin XIX. Yüzyıl kökenlerinde bununla karşılaşıyoruz. Mehmet Akif Ersoy, Muhammed ikbal, Filibeli Ahmet Hilmi ve Muhammed Abduh gibi şahsiyetler modern dönem ihyacılığının fikir adamlarıdır. Türkiye'de Risale-i Nur, Nakşiliğin Müceddidiye çizgisi, Endonezya'da Nahdatul Ulema ihyacıları temsil ediyor. Türkiye'de Ak Parti ile beraber Milli Görüş ve İslamcılar büyük ölçüde ihyacı çizgiye yaklaştılar. İslam'ı toplumda ve siyasette aşamalı bir biçimde gündeme getirerek sorunları çözme çabasını öne çıkardılar. Modernite ile dışlayıcı veya bütünleşmeci (total) bir ilişki kurmadılar. Bunun yerine modernliği temel İslami parametrelere göre yorumlayarak (kimi yönlerinden uzak dururken, kimi yönleriyle de barışarak) hareket ettiler. Moderniteyle ve Batıyla üç tutum geliştirdiler: Eleştiri, reddiye ve te'lif. İhya tezi, reformcu bir siyaset peşindedir. Gerçekçi, sosyolojik ve tarihsel varlığımızla uyumlu hareket eden bir yoldur. Değişim meselesine çatışma ve ihtilalden uzak durarak yaklaşır. Modernlikle “orta yol” tarzında bir ilişki kurar. Orta yol modernliğidir bu!
TECDİT RUHUYLA HAREKET EDEN BİR RUHLA MÜMKÜN
İslam dünyası, artık soğuk savaşın diktatörleri ve onlara karşı gelişen devrimci yöntemlerle büyük bir çıkmaz içinde. Ne Baasçılık, ne Kemalizm, ne de Nasırcılık çözüm. Bunları değiştirmeye yönelen devrimciler de büyük bir açmazın içinde. Başka bir ifade ile bu hareketlere karşı yapılanan soğuk savaş dönemi “devrimci İslamcılık” da “cihadizme” evrilerek intihara başvurdu. İntihar yaşama değil, bir ölme ve öldürme projesidir. Çözüm yeniden ihyadadır. İhya yöntemi tecditle değişimi öngörür. Aşamalı değişmeyi ve yenilenmeyi savunur. Dünya ile daha yapıcı bir ilişki kurar. Dinin aşırı yorumlarından uzak durduğu gibi onu tarihsel alana da hapsetmez. Bu kadar çok cemaat, tarikat ve cihat hareketleri içinde selamete çıkışımızın yolu da buradadır.
İslam dünyası ancak yeni bir siyaset tarzı ile isyanlardan ve diktatörlerden kurtulabilir. Bu siyaset tarzı da tarihi müktesebatından beslenen, çağını idrak edebilen ve tecdit ruhuyla hareket eden bir ruhla mümkün.