İslam dünyasının geleceği ortak harekette

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, 28-30 Ocak 2010 tarihlerinde İslam Konferansı Teşkilatı üyesi ülkelerin düşünce kuruluşlarını İstanbul’da bir araya getirdi

Mustafa R. Özgür'ün haberi

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) üyesi ülkelerin düşünce kuruluşları "Barış Medeniyeti ve İş Birliği" ana teması ile Türkiye' de bir araya geliyor.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, İslam Konferansı Teşkilatı üyesi ülkelerin düşünce kuruluşlarını "İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu" ile İstanbul'da buluşturuyor.

“Barış Medeniyeti ve İş Birliği” teması ile planlanan forum 28 Ocak'ta start aldı. Foruma; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Guyana Dışişleri Bakanı Carolyn Rodrigues Birkett, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy ve kırkın üzerinde ülkeden düşünce kuruluşu temsilcilerinin katılımları ile gerçekleştiriliyor. Foruma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.

İslam dünyasının sıkıntıları ve çözüm yolları

Forumun açılışında konuşan İslam Konferansı Örgütü İKÖ Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu, Dışişleri Eski Bakanı ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, Rusya Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Valery Dmitrievich Nikolaenko ve TASAM Başkanı Süleyman Şensoy İslam dünyasının sıkıntılarını ve çözüm yollarını anlattılar. Konuşmacılar, içinden geçtiğimiz sürecin İslam dünyası için çok önemli olduğunu ve İslam dünyasının ya ayağa kalkacağını ya da 50 – 100 yıl daha toparlanamayacağını dile getirdiler.

DÜNYA TARİHİNDE İLK DEFA DÜNYA BU KADAR ÇOK KUTUPLU

Forumun açılış konuşmasını yapan TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, 11 Eylül’den sonra dünyanın çok değiştiğini dile getirdi. 11 Eylül’ün dünyanın çok kutululaşmasının sancılarını ortaya çıkarttığını söyleyen Şensoy; “Bu süreçte Doğu’yu merkeze alan yeni güçler ortaya çıktı. Hatta Latin Amerika’yı da içine alarak şekilleniyor bu yeni dünya. 5 ayrı kutup oluşuyor ve dünya tarihinde bu kadar çok kutbun olduğu başka bir dönem olmadı. Bu hem büyük bir fırsat, hem de büyük bir tehlike İslam dünyası için. Ya tamamen ayağa kalkacağız, ya da en azından bir 50-100 yıl hiç başımızı kaldıramayacağız” diye konuştu. İslam ülkelerinin bu süreçte siyasi, sosyokültürel ve iktisadi anlamda ciddi değişim ve etkileşim yaşıdıklarını ifade eden TASAM Başkanı şöyle devam etti; “İslam ülkeleri bu yüzyılda pek çok problemle karşı karşıya. İslam ülkelerinin başarılı olabilmeleri, ortak çıkarların ve meşru hakların birlikte savunulmasına, İslam ülkelerini güç durumda bırakan problemlerin çözümü için harcanan çabalarda iş birliği ve koordinasyon sağlanmasına, İslam ülkelerinin küresel siyasi, ekonomik ve sosyal karar alma mekanizmalarına aktif katılımına, aralarında ekonomik bütünleşmeye yönelik ekonomik ve ticari iş birliğinin artırılmasına bağlıdır.”

İSLAM DÜNYASININ SADECE İNSAN KAYNAĞI PROBLEMİ VAR

İslam dünyasının bir kaynak probleminin olduğuna inanmadığını söyleyen Şensoy; “Kaynak problemimiz sadece İnsan kaynaklarındadır. Biz hala %80 Finans, %20 İnsan kaynağı ile hareket ediyoruz. Bunun tam tersi olması gerekiyor. Peki, biz bu noktada ne yapıyoruz? Bence biz bu noktada gerekeni yapamıyoruz. Eğer biz görevimizi yapmış olsaydık yüz milyarlarca dolar hiç geri dönüşümü olmayan alanlara yatırılmazdı. Biz yine de kamu diplomasisi anlayışı içerisinde iç ve dış politikanın yeni aktörleri olan düşünce kuruluşlarının, özgün disiplinleri çerçevesinde gerçekleştireceğimiz çalışmalar ile kendi aramızda oluşturacağımız güncele ve geleceğe dair yapıcı diyaloglarla bu sürece büyük stratejik katkı yapacağımızı düşünüyorum. Bu bağlamda kendi alanında tarihi bir ilkte inisiyatif almış olmanın büyük mutluluğu içerisindeyiz” diye konuştu.

DÜNYA ŞU ANDA ÇOK HUZURSUZ

Rusya Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Valery Dmitrievich Nikolaenko da yaptığı konuşmada dünya üzerinde giderek etkinliği artan Türkiye ve İslam dünyası gerçeğine dikkat çekti. Rusya için de İslam dünyasının önemi giderek arttığını söyleyen Nikolaenko; “Zaten Rusya’nın %20’si de Müslüman’dır. İslam dünyası bütün dünya için giderek önem kazanıyor. Bu tür programlar kamu diplomasisi açısından çok önemlidir. Dünya şu anda çok huzursuz. Her yerde çatışma var ve bunların sayısı giderek artıyor. Dünya sorunları diplomasi ile değil güç ile çözmeye çalışıyor. Biz Rusya olarak politik, ekonomik ve duygusal anlamda İslam dünyası ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Biz çatışma yerine barışı tesis etmeliyiz. Türkiye de bu anlamda dünya üzerinde yerini ve etkinliğini giderek artırıyor. Bizim Türkiye ile aramızdaki ilişkilerimizde tarihin en iyi dönemindedir. Biz tarih boyunca Karadeniz bölgesinde Türkiye ile rakip olduk ama artık birlikte olma zamanı gelmiştir” diye konuştu.

İSLAM İLE TERÖRİZM’İ AYNI KABA KOYMAYA ÇALIŞIYORLAR

Devlet Planlama Teşkilatı Dış İlişkiler Müdürü Ferruh Tığlı’nın kısa selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen Dışişleri Eski Bakanı ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış da İslam ile terörizmin bir kaba konulmaya çalışıldığını söyledi. Yakış; “Diplomat olarak 4’er yıl önemli Ortadoğu ülkelerinde görev yaptım. Bu tür bir organizasyon benim hayalimde. Burada bulunmaktan çok memnunum. Çalıştığım ülkelerdeki düşünce kuruluşları arasında çok iyi bir bağ vardı, çok iyi çalışıyorlardı. Fakat dünyadaki İslam imajı gibi sorunlar karşısında yeterince kendimizi anlatamadık. Mesela terörizm. İnsanların aklına herhangi bir terör eyleminden sonra hemen İslam geliyor. Maalesef böyle bir algı var. Terörizm ile İslam aynı kaba konulmaya çalışıyor. Bu anlamda bu imajı ancak düşünce kuruluşları yıkabilir. Bir işbirliği sağlandığı zaman kamuoyuna daha çok etki edebiliriz” diye konuştu.

DÜNYA KARMAŞIK VE KARANLIK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR

Forumun açılış konuşmalarının sonuncusunu ise İslam Konferansı Örgütü İKÖ Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu yaptı. İslam dünyasının çeşitliliğini bu tür organizasyonlarla dahi görülebildiğini dile getiren İKÖ Başkanı; “İslam dünyasında giderek artan bir huzura ve işbirliğine de şahit oluyoruz. Oysa Dünya çok karmaşık ve karanlık dönemden geçiyor. Avrupa ile İslam dünyasının arasındaki farklar giderek artıyor. Aşırıcılar mesela giderek artıyor ve yayılıyor. İslam ülkelerinin beklentileri ve sorumlular da gözden kaçıyor bu dönemde. Tabi, İslam Konferansı Örgütü üyesi devletin de çok güçlü sorunları var. Daha çok açılıma ihtiyacımız var. Bunların çözüm yolu da bu tür organizasyonlarla ortaya çıkar ancak. İKÖ’nün son zirvesinde 10 yıllık bir beyin fırtınasından sonra yol haritası belirlendi. 100 civarında bilim adamı katıldı ve 10 yıllık programlar çıkartıldı. Ancak bu yol haritası istediğimiz gibi hızlı ilerlemedi. Bu nedenle burada bulunmamız o perspektifin altınız yeniden çizmemiz açısından önemli” diye konuştu.

İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜNÜN YENİ VİZYONU KONUŞULDU

İslam Konferansı Örgütü’nün 1.5 Milyarlık İslam alemini temsil eden bir yapı olduğunu söyleyen İhsanoğlu; “Çin’den Kuzey Amerika’ya kadar uzanan bir alana yayılıyor. Bu aslında dünyada en büyük söz sahibi organizasyonlardan birisidir” diye konuştu. Forumun İlk oturumda ise Barış Medeniyeti ve İslam Konferansı Örgütü’nün yeni vizyonu konuşuldu. Oturum Başkanlığını KKTC eski Başbakanı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hakkı Altun’un yaptığı oturuma Tayland Hazreti Muhammed Enstitüsü Başkanı Rizwana Yusuf, Tayland İslami Araştırmalar Merkezi’nden Sarawut Aree, Mısır El Ahram Yardım Teşkilatı’ndan Dr. Taha Abdulalim Adam, SETA Vakfından Prof. Dr. Talip Küçükcan ile Nijerya’nın Türkiye Büyükelçisi Ahmet Abdulhamit katıldı.

Üç gün sürecek Forum’un ilk iki günündeki yedi oturumda; “Barış Medeniyeti ve İslam Konferansı Teşkilatı’nın Yeni Vizyonu”, “İslam Ülkelerinde Güvenlik Sorunları, Ortak Güvenlik Politikaları ve Perspektifler”, “11 Eylül Sonrası, İslamofobi ve İslam Dünyası - Batı İlişkileri”, “İslam Dünyası’nda Çatışma Çözümü ve Barış İnşa Süreci”, “İKT Üyesi Ülkelerde Demokrasi, İyi Yönetişim, İnsan Hakları ve Yeni Güvenlik Yaklaşımları” ile “Kamu Diplomasisi Perspektifinde İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Arasında İş Birliği ve Kurumsallaşma” alt konu başlıkları masaya yatırılıyor.

İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nun üçüncü gününde ise konuklara İstanbul’un tarihî mekânları gezdirilecek.
Vakit
 

İslam Haberleri