...
Acaba, şeytana ve çevresine, onun varlık sebebine karşı geliştireceğimiz metodlar, bu konuda ayet ve hadis merkezli risale okumaları, bu yüzyılın özelliklerine uygun çözümleri, siyaset-i aliye İslamiye esasları ile belirlememizi zorunlu kılmıyor mu?
İyi bir yaklaşım ve çerçeve imkanı vermiyor mu?
Haccın hikmetleri ile Risalede eşlenen manaları, birbirine tekabül edecek şekilde bir zemine oturtmak, zihni açılımlar ortaya koymak, erbabına bir davetiye niteliğinde değil mi?
...
Nur talebeleri, gelinen noktada, Risalenin ayrıcalıkla ve özellikle istediği, kendisini bekleyen altı tuzak ve tuzağa karşı harp tekniğini iyi bilmesi ve buna dayalı “siyaset-i aliye-i islamiye”nin düsturlarına riayet etmesi gerekir.
Haccın hikmetlerinden “Siyaset-i Aliye-i İslamiye Arama Konferansına/Kongresine” tahsis etmeye ne dersiniz?
Risale-i Nur’un bakış açısıyla, şeytan kuvvetlerine karşı mukavemet oluşturmayı başardığımız an, Risale-i Nur’un mehazından beklenen “hayat-içtimaiyat/toplum-siyaset” mütemmimlerini müzakere edebiliriz.
İmandan hayata geçişin safhalarını/uygulamalarını; yerli yerine, evrensel bir ufuk, Kur’ani bir temellendirme, ihtisas ehlinin müzakere ve bildirileri ile İslam dünyasına bir manifesto niteliğinde takdim etme sürecini “Bismillah” kabilinden geliştirmeye ne dersiniz?
Yazı için TIKLAYINIZ