Bedîüzzamân Saîd Nursî’nin “İşârâtü’l- İ’câz fî Mezanni’l- Îcâz” isimli eseri Diyânet İşleri Başkanlığı tarafından neşredildi.
Hz. Üstâd’ın, “Çünki, hâricî dînsizlik cereyânına karşı böyle eserleri neşretmek, Diyânet Riyâseti'nin vazîfesidir.” ifâdesindeki arzûsu yerine gelmiş oldu.
İnşâ-Allâh, “Ayasofya'yı, beşyüz sene devâm eden vaz’iyet-i kudsiyesine çevirmek..” temennîsi de bu hükûmete nasîb olur.
Osman Gâzî’nin arzûsu yerine geldi, hamd olsun!
Artık açın ibâdete; Ayasofya mü’min dolsun…
Beşyüz senelik kudsiyet neden esirgeniyor ki?
Yoksa hâlâ sâhib midir o yüce ma’bede Yorgi?!!
Hani Fâtîh İstanbul’u İslâm mülküne katmışdı;
Yenilmez Bizans’ı yıkmış köhne mâzîye atmışdı…
Fethe sembol Ayasofya niçin hüzünlüdür hâlâ?
Hasret kaldı seksen sene ezânlara, salâlara!
“Hâkimiyet Milletindir.” kâğıt üzerinde, lafda;
Milletin fikrini sorun, görün çokluk ne tarafda…
Neyin ceremesidir bu, açıklansa bilse millet?
Borçlar bitmedi mi yoksa; neden sürmekde bu zillet?
Risâle’nin Diyânet’çe neşredilmesi rahmetdir;
Def-i belâya vesîle, hem de câlib-i ni’metdir…
Tahakkuk etdirdi Allâh, Üstâd’ın bu arzûsunu;
Açılacak Ayasofya, çok yakın görmemiz bunu…
Devlet erkânını tebrîk ile duâlar ederiz;
Sessiz çoğunluğu temsîl etmek niyetiyle deriz:
“Bu ma’bedi hemen açın! Mânevîyât âleminin
Himmeti üstünüzdedir, bi-iznillâh, bunu bilin…”
Tahrîbci ve tahrîfciler Sizleri hiç korkutmasın!
Duâlarla ardınızda, İslâm Âlemi’ne bakın…
Hâtırlayın: Demokratlar ezânı serbest bırakdı;
Milletin teveccühü hep onlara yöneldi, akdı.
Hâlis niyet ve doğruluk ulaşdırır gàyenize;
İktidâr muktedir olsun, diye halk duâcı Size.
Risâle’nin neşri tamam; son basamak Ayasofya!
Ma’bed olmak ister, hem de hür yaşamak Ayasofya!