Avrupa’ya yönelen sığınmacı akını ve Fransa’da meydana gelen terör saldırıları, Müslümanlara karşı ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük vakalarını artırdı.
Uzmanlar ise İslamofobi’nin “nefret suçu” olarak tanımlanmasının çözüme olumlu katkı sağlayacağını düşünüyor.
Merkezi Belçika’da bulunan düşünce kuruluşu Thinkout Başkanı Bekir Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa’da güvenlik politikalarının ağırlık kazandığını vurguladı.
Güneş, “Hukuksal boşluklar var. Çoğu yerde şahsen dava açamıyorsunuz. Caydırıcı ceza bulamıyorsunuz, hafifletici sebepler bulunabiliyor. Cezalar ertelenebiliyor. Hukuksal düzenlemeler yapılması gerekiyor” diye konuştu.
“İslamofobi akımını durdurmalıyız”
Toplumsal Bütünlük için Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMİSCO) Genel Sekreteri Bashy Quraishy de İslamofobinin tarihsel arka planı bulunduğunu ve medya ve siyasetçiler eliyle körüklendiğini söyledi.
Quraishy, “Bütün Avrupa halklarıyla birlikte hareket ederek bu tehlikeli İslamofobi akımını durdurmalıyız. Eğer durduramazsak bu bütün Avrupa toplumları için büyük problemlere yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
“DAEŞ gibi örgütlerin ağına düşüyorlar”
Almanya’da faaliyet gösteren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Dış İlişkiler Müdürü Dr. Zekeriya Altuğ da Avrupa’da Müslümanların din özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, “Bu nedenle yeni yetişenlen nesiller ya kendi kimliğini tamamen kaybederek suça bulaşıyor ya da DAEŞ gibi örgütlerin ağına düşüyor” dedi.
AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Hoşgörü ve Ayrımcılıkla Mücadele Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Azra Junuzovic de “Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık, mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorundur” diye konuştu.
aa