Bomba düşerken, sesi bir çığ gibi geliyor Gazze'nin çocuğuna. Ayakta ve diri. Canlı ve aktivist. Korku görmemiş, korkuyu bilmiyor, yüreğinde karşılığı yok. Direnmek var kor ateş gibi kalbinin yankısı olan haykırışlarında: Hasbunallahu ve ni'mel vekil.
Zalimin zulmü, müfsidin ifsadı ve menfi batının suskun sorumluları karşısında Celal ismiyle cesur ve cengaver. Beri tarafta caydırıcı olamayan İslam ülkelerinin ürkek sorumlularına güvenemeden Allah'a sığınmanın unutulmaz teslimiyeti ile cehd halindeler. Muktedir yönetimlerin satranç oyunlarına karşılık Gazze çocukları, göğsüne dokunan dipçiğe, bombaya, müdaheleye ve her türlü maddi manevi baskı unsurlarına "La İlahe İllallah" ile yeri göğü inleterek şehadetle mukabele ediyorlar. İnsanlığı derin gaflet uykusundan uyandırıyorlar. Ümmetin korkuluklarının korku duvarları Gazze'yi boğarken, Filistinli çocuklar, yüreğindeki iman, izzet ve itibarla ümmete bir cesaret tokadı atıyor: "Ümme ümme" ile başlayıp ciğer yakan sitem dolu haykırışı çınlatıyor kulaklarımızı. Neronlara ve onların stokladığı zalim avcıların ölüm kusan tetikleyicilerinin üzerine azamet ve celadet dolu kahramanlıkla yürüyor.
Ölümden korkmayan, ölüme hazır ve ölümü karşılayan itibar abideleri bu masum canlarımız, bizi utandıracak kadar sitem, vakar, cesaret ve cihad genetiği inşa ediyorlar. Kudüs'ün mirası olan asil ruhlarıyla, Mescid-i Aksa'nın nebiler kubbesinde. İnanıyorlar ki bu kubbe, demir kubbeleri her daim patlatır zalimin yüzünde. Evi yıkılmış, sürgünde, cezaevinde, aşırı kontrol ve takipteki anne babaların evlatları, İbrahimî tevhidin müminleri, İsmailî teslimiyetin kurbanları ve Muhammedî (asm) ümmetin mazlumları gençler ve çocuklar. Kaderin asalet timsalleri, mağdur ve mahzun istikbal öncüleri, zafer şehitlerinin çocukları. Cennet gençleri Hz. Hasan ve Hüseyin'in varisleri, size layık olamasak da sizde olmanın ızdırarı ve ızdırabını yaşıyoruz. Aff diliyoruz Rabbimizden...
İnsanlığın tarih hafızası bölgede yıkım yaşanırken hayatını ve canını sıfırlayan o gözyaşlarınız, gözyaşlarınızı silerkenki minnetsizliğiniz, öfkeyi aşan bakışınız, yarasına ağlamayan sükunetiniz ve insanlığa ders veren o yüce ruhunuz, fetih yüklü rahmetle yer kürenin vicdanına teyakkuz aşılayacak inşallah.
Zalime karanlık çökecek, mazluma şafak sökecek inşaallah.
Uyandırıyorsunuz yiğitlerim. Çürümüş yüzyılımızda vicdansız ve korkak muktedirlerin, sırıtan azılı köpek dişine tükürüyorsunuz. Kabaran iştahlarını tükürüğünüzle boğuyorsunuz.
Tükürün o ehl-i salibe ve onlara yaranan bilcümlesine! Hayasız yüzlerine!
Rabbim, Arş-ı âlanın melekleri ile ebabilleri gönderecek inşaallah.
***
Ey menhus ruh! İfsat ve zındıka komitesi! Süfyanın ve şeytanın tuzak elemanları!
Bıkmadınız mı gasb etmekten, yamyamca yemekten, hırstan, ırkçılıktan, sömürgeci rejiminizden, haksızlıktan, ayrıştırmaktan ve kan ile yakın çevrenizi beslemekten?
Fakirin, mazlumun, ezilenin, muhtacın sessiz çığlıklarına bu kadar mı sağırsınız?
***
Bedenleri şehitliğe giderken ruhunu yaşatanlara ne mutlu.
Ya ruhunu bedeninden önce öldüren İslam dünyasındaki sorumsuzlara ve sessizlere ne demeli?
İşte bu kadere ve kedere dönüşen hastalıklı İslam toplumunun sahipsizliği karşısında zulmün kemiğe dayanan bıçağını elleriyle parçalayan Gazzeli çocuk, imanıyla imkansızlığı yeniyor.
Dünya ülkelerini kıtalara, ırklara ve hatta inançlara göre düşünmenin sınırları kalktı artık. İnsan tabakaları arasında insani ve insani olmayanların ayrışması toplumların tabanında belirginleştikçe, güç odaklarının iktidar ağları gerileyecek ve çökecektir. "Devletler milletler muharebesi, tabakat-ı beşer muharebesine terki mevki ediyor" tespiti, Bediüzzaman'ın yüzyıl önceki öngörüsü olarak geleceği müjdeliyor. İnsanlık alemi, bulanık ve yanıltıcı bilginin uyuşturan narkozundan çıktıkça hak ve hakikat zemininde şuurlanıp kazanacak ve yeryüzü ailesi genişleyecektir inşaallah.
Filistinli can çocuklar, yiğitlerim, bu müjdeler size. Masumluğunuz, en büyük sermaye olmuş cihadınıza.
Devlet gücüne dayalı muktedirlerin dönemlik hamlelerini alt üst eden insanlık vadisi size akıyor. Kıyamet öncesi beşer şuuruna geri akacak. Ve siz galipsiniz hakta.
Masumların yer kürede hak ve hukuk mücadelesi, gök kubbenin altında, doğuda ve batıda yankılandıkça işgalci heveslerin vicdansızlıklarına ses bombası olacaktır. Zulümleri başlarına patlayacak. Yeterince olmasa ve hemen yansımasa da emin ol insaniyet ve sonrası doğru İslamiyet kazanacaktır. Lanetli kavim kaybedecektir inşallah. Buna inanıyoruz.
Filistinli çocuğun dünyaya sığmayan gözlerindeki umudu ve onuru, ahiret yolculuğuna şehadet bileti almış tavırları, vicdanları harekete geçirecektir inşaallah.
Az kaldı. Ya sabır. Hanzala bizi affedecek ve bize dönüp bakacak, biz de özürle bundan sonrasına söz vereceğiz: Hoş geldin Hanzala kardeşim. Artık büyüdün. Davanla birlikte...