Maymuna çevrilenler
فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئ۪ينَۚ
"...Biz onlara 'hor ve hakir maymunlar olun’ dedik." (Bakara, 65; A'raf, 166)
Ayet, A'raf Suresinde kıssaları anlatılan İsrailoğullarından bir toplulukla ilgilidir. Bunlar Cumartesi yasağını çiğnemişler, kendilerine yapılan öğütlere de kulak asmamışlar, bunun neticesinde maymun haline çevrilmişlerdir. Bu şekilde insanın hayvana çevrilmesine mesh adı verilir.
Ayetin hem hakikat, hem mecaz olarak açıklandığını görürüz. Sahabeden İbn Abbas, hakikat olarak kabul eder. Üç gün maymun olarak yaşadıklarını, sonra, helak olduklarını söyler. Tabiinin meşhur müfessirlerinden Mücahid ise, ayeti manevi mesh şeklinde yorumlar. O'na göre kalpleri meshedilmiş, yani maymun tabiatına girmişlerdir. (Râzî, III, 109-111; Alûsî, I, 283)
Olay bizim için gayb olduğundan, yani tarihin bizce bilinmeyen bir döneminde cereyan ettiğinden Kur'an'ın onlarla ilgili ifadesinin hakikat mi yoksa mecaz mı olduğunu kesin olarak söyleyebilme imkânına sahip değiliz. Ancak, hakikat olmasına ilahi kudret açısından bir engel olmadığını kabulle beraber, günümüzde manevi meshlerin, yani maymun, domuz, yılan gibi bir tabiata bürünmenin çokça görüldüğüne de dikkat çekmek isteriz.
Bediüzzamanın şu sözü, bir cihetle ayetin günümüze bakan bir yönünü beyan eder:
“Şu medenîlerden çoğunun eğer içini dışına çevirirsen, görürsün: Başta maymunla tilki, yılanla ayı, hınzır. Sîreti olur suret.” (Nursi, Sözler, s. 711)
Yani görünüşte medeni zannedilen nice kimse iç dışa çevrilse maymun, tilki, yılan, ayı ve domuz gibi görünecekler, iç dünyaları bu hayvanlar şeklinde ortaya çıkacaktır. Maymun şahsiyetsizliğin, tilki kurnazlığın, ayı kabalığın, yılan zehirlemekten zevk almanın, domuz ise eşini kıskanmamanın birer sembolüdür.
Öyle görülüyor ki, dünyaya gelen her bir insan, insan olarak doğar, ama insaniyetini koruyamayabilir.
Sorularla İslamiyet