Hollanda'da nadir olarak bulunan "İstanbul lalesi", yüzyıllar sonra yeniden ana vatanı İstanbul'a getirildi.
Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğundan yapılan açıklamaya göre, Hollanda'da, Osmanlı dönemi İstanbul'una ait ve bazı köylerde nadir olarak üretilen bir lale çeşidi, "İstanbul Lalesi" adı verilerek yeniden çoğaltıldı.
Başkonsolos Barth van Bolhuis, İstanbul lalesini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı birlikte verilen mücadele ve uluslararası dostluğun bir simgesi olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hediye etti.
"Bu güzel lalenin hikayesi 16. yüzyılda İstanbul'da başladı"
Başkonsolos van Bolhuis, daha önce bir hafta sonra İmamoğlu ile birlikte Hollanda'ya gitmeyi planladıklarını ancak salgın nedeniyle seyahat etmeyip evlerinde kaldıklarını belirtti.
Amsterdam seyahati sırasında İmamoğlu'na sürpriz yapmayı planladıklarını aktaran van Bolhuis, şunları kaydetti:
"Bu laleler, dün Amsterdam'dan geldi. Orijinal 'İstanbul Lalesi' eve geliyor. Bu güzel lalenin hikayesi 16. yüzyılda İstanbul'da Osmanlı bahçelerinde başladı. Laleler 17. yüzyılda Hollanda'ya gönderildi ve biz farklı laleler ürettik. Ticaretine başlayıp bütün dünyaya gönderdik. Şu an dünyada bir numaralı çiçek ihracatçısı olduk. Bütün bunların tarihi İstanbul lalesine uzanıyor. Umuyorum ki, 3 yüzyıl boyunca bizlere baharın ışığını vermiş olan bu orijinal lale, şimdi de içinde bulunduğumuz zorlu mücadelede, bizlere güven ve iç huzur için ilham olur."
Getirilen lalenin Hollanda'da hala çok nadir yetiştirildiğini bildiren van Bolhuis, laleyi İstanbul'a getirmenin kendisi için bir onur olduğunu kaydetti.
"Çok değerli bir jest"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da hazırladığı videoda Hollanda Başkonsolosu van Bolhuis'e teşekkür etti.
Ana vatanı İstanbul olan lalenin yüzyıllar önce Hollanda’ya gittiğini ifade eden İmamoğlu, "Kendi yetiştirdikleri bu güzel İstanbul lalesini bize hediye etmelerini çok değerli bir jest olarak görüyorum. Bu ve buna benzer kültürel köprülerin Hollanda ile olan iyi ilişkilerimizi daha yukarılara taşımasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
Lale ve Lale Dönemi üzerine çalışmaları bulunan Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Gül İrepoğlu ise laleyi ilk gördüğünde hayrete düştüğünü dile getirerek, "1725 Lale Albümü'nde yer alan, lale çeşitlerine olan benzerliği inanılmaz. İstanbul bu kadar uzun zamandan sonra tekrar bu laleyi kucaklayacağı için mutluyum." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul lalesi hakkında
Lale yetiştiriciliği 16. yüzyılda Osmanlı bahçelerinde başladı. O zamandan beri lale soğanları diplomatik ilişkileri geliştirmek için hediye olarak kullanıldı. Bu ilişkiler üzerinden ilk laleler 16. yüzyılın sonlarında Avrupa ve Hollanda'ya götürüldü.
Yaprakları hançerler gibi sivri, uzun ince badem şekilli bu lale türü, 18. yüzyılın başına kadar gelişmeye devam etti ve özel olarak yetiştirildi. Bu lale değişik renk ve desenleriyle özel olarak tanımlandı ve genel olarak "İstanbul lalesi" olarak anıldı.
Dünya Lale Derneği de bazı ülkelerde "Tulipa Acuminata" olarak adlandırılan bu türün kökeninin yapılan araştırmalar sonucu Osmanlı bahçelerine dayandığını tespit etti.
AA