İşte onlar zâlimlerin ta kendileridir!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Âl-i İmrân Sûresi 92-94. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

92-Sevmekte olduğunuz şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe, (gerçek) iyiliğe aslâ erişemezsiniz. O hâlde her ne sarf ederseniz, artık şübhesiz ki Allah, onu hakkıyla bilendir.(1)

93-Tevrât indirilmeden önce (bir adağına binâen) İsrâîl’in (Ya‘kub’un) kendine haram kıldığı şeyler(2) dışında, bütün yiyecekler İsrâiloğullarına helâl idi. De ki: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi Tevrât’ı getirin de onu okuyun!”

94-Artık bundan sonra, kim Allah’a karşı yalan uydurursa, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir!

---
(1)Ensârdan Ebû Talha (ra), bu âyet nâzil olduğunda Resûl-i Ekrem (asm)’ın huzûruna gelerek: “Yâ Resûlallah! Şu âyete göre, ben de en çok sevdiğim bu arâzimi Allah için infâk ediyorum, dilediğin gibi kullan!” dedi. Resûl-i Ekrem (asm) da: “Sana ne mutlu!” buyurarak, o arâziyi Ebû Talha (ra)’ın akrabâsından olan fakirlere taksîm etti. (İbn-i Kesîr, c. 1, 299)

(2)Bu âyet-i kerîme yahudilerin Peygamber Efendimiz (asm)’a: “Sen İbrâhîm’in dîninden olduğunu zannediyorsun. Hâlbuki o, deve eti yemez, sütünü içmezdi. Fakat sen bunları yiyorsun!” demeleri üzerine inmiştir. Hz. Ya‘kūb (as) bir hastalığa yakalanmış, eğer şifâ bulursa deve etini yemeyeceğine, sütünü içmeyeceğine dâir adakta bulunup bunları kendine haram kılmış, daha sonra bunlar Tevrât’ta da yasaklanmıştı. Bu hâdise, İbrâhîm (as)’dan sonra olan bir hâdisedir. Âyet, yahudilerin bu iddiâlarını boşa çıkarmıştır. (Celâleyn Şerhi, c. 1, 451)

İslam Haberleri