Elli beş (55) lisan konusu Katre Risalesi'nde geçer. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, varlıkların çok dillerle Allah'a işaret ettiğini, O’na hamd ve tesbih ettiklerini nazara verir.
Buradaki elli beş lisan, kainattaki her bir fiilin faili olan Allah’a işaret ve beşaret etmesi anlamındadır.
Mesela, kainattaki nezafet ve tanzifat fiili Allah’ı Kuddüs ismi ile tanıtıp şahitlik ediyor. Yani bütün denizlerin, dağların, havanın kirlenmesine o kadar sebep varken, mükemmel bir temizleme fiili ile temizlenmeleri Kuddüs ismi ile beraber Allah’a şehadet ediyor. İşte bu nezafet ve temizlik bir lisan olup Allah’ı o ismi ile bize tarif ediyor.
Yine kainatta ve içindeki unsurlar arasındaki mükemmel teavün ve tesanüt fiilleri Allah’ın varlığını ve birliğini aklı olana mükemmelen gösterip ispat ediyor. Evet kör ve sağır olan bulutlar ile toprak arasındaki o muazzam dayanışma ve yardımlaşma Allah’ı anlatan bir dil değil de nedir acaba?
Kainattaki yardımlaşma ve dayanışma fiilleri, açıkça her şeye hükmeden bir Müdebbiri bize ispat edip ilan ediyor.
Bir Risalede “Allah’ın varlığının delilleri mahlukat sayısıncadır” ibaresi nakledildikten sonra, bunun mübalağa olmayıp belki nakıs olduğu ifade edilir. O hale 55 rakamını farklı delil türleri, ayrı kategoriler olarak değerlendirmek gerekir.
Üstad Bediüzzaman, Cenab-ı Hakkı bize tarif eden üç büyük muarriften söz eder. Bunlar,
• Kainat kitabı,
• Kur’an-ı Kerim ve
• Peygamber Efendimiz (a.s.m)'dir.
Başka bir risalesinde ise bu üçe vicdanı bir dördüncü olarak ekler. Demek oluyor ki bu rakamlar mutlak değildir; ana başlıkları ifade ederler.
Katre Risalesi'nde Allah’ın varlığına elli beş ana delil zikredilmiştir. Bunlar Mesnevi-i Nuriye'nin Arapçasında tek tek açıklanmıştır. Bediüzzaman'ın talebelerinden Ceylan Çalışkan, yazdığı nüshada bu delillerin karşılarına numaralar koymuştur. İşte o numaralamada geçen konular:
1. Tanzimat,
2. Muvazene,
3. İntizam,
4. İttirad,
5 ve 6. Şuuri olan sanatın ittikanı, kemali,
7. Mütehalif eşyanın tecavübü,
8. Mütebaid ve mütefavit eşyanın tesanüdü,
9. Birbirine bakan muntazam eserlerin teşabühü (semavatın yıldızları gibi,
10. Birbirini gözeten eserlerin tenasübü (çiçekler gibi),
11. Her bir zihayatın birçok şuuri esmanın tecelliyatına mazhariyeti,
12 ve 13. İrtibat ve münasebet,
14. Zerrat arasında yazılmış ve nakşedilmiş cazibenin yıldızlar ve güneşler arasındaki cazibeye kardeş olması,
15. Mürekkebattaki her bir zerrenin nisbetleri,
16. Bir nev’deki tasarruf-u kudretin vüs’ati,
17. Hilkatin Vacibü'l-Vücud’a isnad edilmesindeki kolaylık,
18. Esbab-ı zahiriyenin besatetine rağmen müsebbebattaki havarık-ı nakş,
19. Kainatın yaratılışındaki ittikan ve ihtimam ğayrı mütenahi bir kudreti istilzam eder,
20. Kainatta tecelli eden esmanın tesanüdü ve hatta tek bir zerrede bile teşarükü,
21. Kainatın mecmuunda tezahür eden hikmet-i amme,
22. Kainatın yüzünde parlayan inayet-i amme,
23. Kainatın yüzüne yayılmış olan Rahmet-i vasia,
24. Zevilhayatın tenevvu-u hacatına göre verilen rızk-ı amm,
25. Kainatta yayılmış olan hayat ve zihayatlar,
26. Kainatın yüzünde parlayan bir hüsn-ü arazi ve tahsin,
27. (Bir cemal-ı mücerred’e remz eden) Kainatta görünen bir cemal-ı hazin,
28. Kainat kalbinde görünen ve Mahbub-u hakikiyi gösteren bir aşk-ı sadık,
29. Kainatta hissedilen incizab ve cezbe,
30. (Bütün kainatın bir zat-ı Vahid‘in Zilal-ı Envarı olduğuna dair) bütün kamillerin müşahedelerine istinaden işitilen şehadetleri,
31. (Envaın cüziyyatında) bazı maslahatlar gözetilerek yapılan tasarufat.
32. Nebatat ve hayvanat enva’ının cüz’iyyatında görünen bazı faydalar için yapılan tebdil,
33. Nebatat ve hayvanat enva’ının cüz’iyyatında görünen bazı hikmetler için yapılan tahvil,
34. (Küre-i arzın gece ve gündüzündeki gibi) kainat azalarında bazı gayeler için yapılan tağyir,
35. Alemde görünen (kemalat için yapılan) tanzim,
36. Kainatın hudusu,
37. Kainatın (vücud ve bekasında maddeten ve manen) ihtiyacatı,
38. Kainatın vücud ve bekasında maddeten ve manen iftikaratı,
39. (Kışta kuru olan ağaç ve arz gibi) eşyanın kendi zatındaki fakrıyla beraber o eşyada görünen iktidar-ı mutlak,
40. Gına-yı Mutlak’ın eserlerinin görünmesiyle beraber kainatın zatında fakir olması,
41. Kainatın kendi zatında hayatsız ve meyyit olmasıyla beraber onda görünen envar-ı hayat,
42. Kainatta bir şuur-u muhitin eserleri görünmesiyle beraber camid ve cahil olması,
43. Kainatın intizamlı bir şekilde fena ve tegayyürü,
44. Müşehedat, mükalemat, fuyuzat ve munacatı netice veren zevil ervahdaki ibadat-ı nuraniye,
45. Kainatın kâli ve hâli tesbihatı,
46. Müessir ve neticeli, makbul ve müstecab olan ihtiyaç sahiblerinin duaları,
47. Belaya düşenlerin ıztırar anında gerek şuurî ve gerekse gayr-ı şuurî olarak hami-i mechülüne belki Hâlık'ına ilticası,
48. Zahirden hakikata geçen bütün kamil insanların müşahadeleri,
49. Kainat dolusu görünen ve vucub ve vahdet mertebesinden nazil olan efail-i mütecelliye ve teceliyat-ı esma,
50. Ekvanın kendi nefsine ve esbaba isnadındaki müteselsil muhalattan neş’et eden ıztırabat-ı ervah,
51. Görünen eşyada bizzarure ve görünmeyen eşyada ise nazar-ı akli ile varlığı anlaşılan kader,
52. İnsanın isti’dadının camiiyyeti,
53. Kevnde görünen imkan, kesret ve infial mertebesi,
54. Eşya’nın kendisi için tayin edilen nokta-ı kemale kadar harekete devamı,
55. Her şeyin batınının zahirinden daha şeffaf olması,..
Sorularla Risale