İsviçrede sandıktan İslamofobi çıktı

İsviçre'de aylardır tartışılan minare yapımının yasaklanmasına ilişkin referandumdan yasak yönünde karar çıktı


Özgür Taşçıoğlu'nun haberi

İslam Konferansı Teşkilatı kaynakları, "İslam dünyası hayal kırıklığına uğradı. İsviçre İslamofobi'nin etkisine girdi.'' değerlendirmesi yaparken, İsviçreli Yeşiller, yasakçı kanunun iptal için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyor.

İsviçre'deki 'minare' referandumundan sürpriz bir sonuç çıktı. Yeni minare inşasının yasaklanması talebiyle dün yapılan oylamada halk, anketlerin aksine yasağa yüzde 57,5 destek verdi. Hükümet, meclis ve kiliseler, sağ kanattaki İsviçre Halk Partisi'nden bir grup politikacı minare yasağı girişimine karşı çıkıyordu. Sonuç tartışmalara yol açarken, Yeşiller Partisi Başkanı Ueli Leuenberger, tasarıyı iptal ettirmek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi. Gelişmenin, İsviçre ile İslam dünyası arasındaki ilişkilere darbe indirmesi ve İsviçre mallarına boykota yol açması bekleniyor. İslam Konferansı Teşkilatı (IKT) genel sekreterliği çevreleri, "Sonuç, İslam dünyasında hayal kırıklığına yol açmıştır. Kaygı verici bir gelişmedir.'' değerlendirmesinde bulundu. Bu sonuçlarla, İsviçre'nin İslamofobik (İslam korkusu/düşmanlığı) aşırı sağın etkisine girdiğine işaret edildi.

İsviçre'de referanduma sunulan bir konunun kabul edilebilmesi için katılımcıların yüzde 50'sinden fazlasının, ülkeyi oluşturan 26 kantonun da 13'ünün desteğini alması gerekiyor. Minare yasağında ülke genelinde yüzde 57,5 destek gelirken, 26 kantonda sadece 4'ünden ret cevabı çıktı. Son anketler, halkın yüzde 53'ünün minarelerin yasaklanmasına karşı çıkacağını, yüzde 37'sinin ise destek vereceğini gösteriyordu. İsviçre hükümeti ve parlamentosu, İsviçre Anayasası'na, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti.

YEŞİLLER, İPTAL İÇİN AİHM'YE GİDECEK

İsviçre anayasal sisteminde referandum neticesinde ortaya çıkan sonuç kanunlaşarak resmiyet kazanıyor. Referandumda kesinleşen sonuç yürürlüğe girdikten sonra ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılacak başvuru neticesinde iptal kararı çıkabiliyor. Referandum sonuçlarının resmi olarak açıklanmasından sonra basının karşısına çıkan Adalet Bakanı Widmer-Schlupf, İsviçre'deki Müslüman halkın her zaman olduğu gibi ibadetlerini yalnız veya birlikte yapmaya devam edeceklerini belirtti. Alınan kararın sadece minare yapımını kapsadığını, Müslümanların ibadet ve kültürlerini yaşamada bir yaptırım getirmediğini söyledi.

Sonuçları değerlendiren birçok milletvekili, minare yasağını isteyen SVP'yi, önyargılar üzerine oynayıp İslam korkusunu kullanmakla suçladı. Bu konuda en ciddi açıklamayı yapan Yeşiller Partisi Başkanı Ueli Leuenberger, referandumda kabul edilen tasarının iptalinin mümkün olmadığını; ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin tasarıyı iptal edebileceğini, kendilerinin de bu yönde hareket edeceklerini söyledi.

İsviçre'de çoğunu Bosna, Kosova ve Türkiye kökenli 400 bin civarında Müslüman'ın yaşadığı 7,5 milyon nüfuslu ülkede 200 dolayındaki mescit ve camiden sadece dördünde minare bulunuyor. Yeni minare inşaatları için ruhsat taleplerinin genellikle reddedildiği biliniyor.

'Egerkingen Komitesi''nin teklifiydi...

İsviçre Anayasası'na göre herhangi bir sivil toplum kuruluşu seçmen statüsüne sahip 100 bin kişiden imza topladığı takdirde kanun tekliflerini referanduma götürmek için meclise başvuruda bulunulabiliyor. Parlamento ise İsviçre'nin taraf olduğu uluslararası hukuk kurallarına aykırı olmayan ve en az 100 bin kişinin imzasıyla uygun görülen bir yasa teklifini referanduma taşımak zorunda. Ülke genelinde minare inşaatının yasaklanmasını öngören yasa teklifi bu anayasal temele dayanıyor. Kendilerini 'Egerkingen Komitesi' olarak adlandıran bir grup, minarelerin yasaklanması için teklifi hazırlayarak, ülke genelinde 114 bin 985 imza toplayıp 8 Temmuz 2008'de meclise sunmuştu. Minare karşıtı Egerkingen Komitesi, referandum çalışmasında "Minareler kabul edilirse, bunun arkasından sıra müezzinlerin ezan okumasına gelir'' vurgusunda bulunan yasakçılar, hazırladıkları afişlerde ise İsviçre bayrağının ortasından yükselen füze şeklindeki minareler ve çarşaflı bir kadın resmi kullandı.

Sih tapınağı serbest minare yasak

Referandum sonucuna tepki gösteren İlerici İslam Forumu'ndan Elham Manea, yakın zamanda ülkede Sih tapınağı ile Sırp Ortodoks kiliselerinin inşa edildiğini hatırlatarak, tek başına minarelerin yasaklanmasının ayrımcılık olduğunu söyledi. Manea, "Eğer bana bütün dini yapılardan dini sembollerin yasaklanacağını söylerseniz, ben bunda bir sorun görmem. Ama eğer Hıristiyanları, Yahudileri, Sihleri değil yalnızca Müslümanları hedef alıyorsanız, ben bunu bir sorun olarak görürüm. Çünkü bu ayrımcılıktır.'' değerlendirmesinde bulundu. İsviçre İslam Kuruluşları Koordinasyon Merkezi (COIS) Başkanı Farhad Afshar ise hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. Tasarıya karşı olduğunu açıklayan partilerin gerekli çalışmayı yapmadıklarının altını çizen Afshar, minare tasarının insan haklarıyla beraber azınlık haklarıyla da ters düştüğünü söyledi.

İKT: ENDİŞE VERİCİ BİR GELİŞME

Zürih Kantonu İslam Organizasyonları Birliği Başkanı Dr. Hasan Hatipoğlu ise referandum sürecinde İslamiyet'e saldırıldığını, Müslümanların zan altında bırakıldığını söyledi. Eskiden sözlü olan saldırıların Cenevre'deki cami saldırısıyla fiili bir hal kazandığını vurgulayan Hatipoğlu, "Her şeye rağmen biz diyalog yolundan ayrılmayacağız." dedi.

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) genel sekreterlik çevreleri, bu sonuçlarla, İsviçre'nin zenofobik (yabancı korkusu/düşmanlığı) ve İslamofobik (İslam korkusu/düşmanlığı) aşırı sağın etkisine girdiğine işaret edildi.
Zaman

Dünya Haberleri