Risale Haber-Haber Merkezi
Emirdağ hayatının karanlık günlerinden birinde, Üstad Bediüzzaman Said Nursi her zamanki teneffüs gezilerinden biri yapmaktadır. Bu defa at üzerinde bulunmakta, atın yularından Ceylan Çalışkan çekmektedir.
Şehrin içinden geçen dere üzerindeki köprüye vardıklarında, Üstadın sarığına bir el uzanır. Bu, Emirdağ'da görevli jandarma yüzbaşısının elidir. Yüzbaşı ani bir hareketle Üstadın başından sarığı alıp yere atar. Üstelik kendisi o sırada sivil giyimlidir. Üstad bu küstahça davranışa hiddetle karşılık verir:
"Bu benim şahsi tercihimdir. Şahsi hayatıma karışmaya senin hakkın yoktur!"
O sırada Ceylan elini silahına atar, yüzbaşıya karşılık vermek ister. Üstadın hiç istemediği düşmanlarının ekmeğine yağ sürecek bir olay patlak vermek üzeredir. Hemen döner aynı şiddetle Ceylan'a: "Çek elini!" diye seslenir ve olayın büyümesine meydan vermez.
(İhsan Atasoy, Ceylan Çalışkan kitabından)